Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6131-6140 )

6131 - Selh es-Saidi radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam mestleri uzerine meshetti, bize de mest uzerine meshetmemizi emir buyurdu."

6132 - Enes Ibnu Malik radiyallahu anh anlatiyor: "Ben, bir sefer sirasinda Resulullah aleyhissalatu vesselam ile beraberdim. Bir ara "su var mi?" diyerek abdest suyu getirtti. Abdest alip mestleri uzerine meshetti. Sonra orduya yetiserek askerlere namaz kildirdi."

MESTIN UST VE ALTINA MESH

6133 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gun yolda giderken) abdest almakta olan ve bu sirada mestlerini de yikayan bir adama rastladi. Onu mestlerini yikamaktan men edercesine eliyle isaret ederek: "Sen sadece soyle meshetmekle emrolundun" buyurdu ve mubarek elinin parmaklariyla ayak parmaklarinin ucundan bacagin dibine (mafsal kisma) kadar cizgiler cekerek gosterdi."

TEYEMMUM

6134 - el-Hakem ve Seleme Ibnu Kuheyl'in anlattiklarina gore, "Abdullah Ibnu Ebi Evfa radiyallahu anh'a teyemmumden sormuslar, o da kendilerine su cevabi vermistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Ammar'a soyle yapmasini emretti: Ellerini yere vurdu, sonra ellerine yapisan toz topragi cirpti ve yuzunu meshetti."
el-Hakem, rivayetinde "Kollarini da (meshetti)" dedi. Seleme Ibnu Kuheyl, rivayetinde "Dirseklerini de" demistir."

6135 - Ibnu Abbas radiyallahu anh'a'nin anlattigina gore "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir adam basindan yaralanmisti, bilahare ihtilam sebebiyle cunub oldu. Kendisine gusletmesi emredildi, o da yikandi, hastalanip oldu. Bu haber Aleyhissalatu vesselam'a ulasinca:
"Onu oldurduler, sebep olanlarin Allah belalarini versin! Cehaletin ilaci sormak degil mi (niye sormadan fetva verdiler?)" buyurmustur."
Ata der ki: "Bize ulastigina gore, Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Keske bedenini yikayip basinin yarali yerini biraksaymis" buyurmustur."

CUNUBKEN ABDESTSIZ UYUNUR MU

6136 - Ebu Saidi'I-Hudri radiyallahu anh'in anlattigina gore, "Kendisi geceleyin cunub olur, o halde uyumak ister. Resulullah aleyhissalatu vesselam ise, ona abdest alip oyle uyumasini emreder."

HER KILIN DIBINDE CENABETLIK

6137 - Hz. Ebu Eyyub radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bes vakit namaz, cuma namazina kadar cuma namazi, emanetin edasi, arada cereyan eden (kucuk gunahlara kefarettir."
Ben: "Emanetin edasi nedir?" dedim.
"Cenabetten gusuldur. Zira her kilin dibinde (yikanmasi gereken) cenabetlik vardir" buyurdular."

KADIN IHTILAM OLUR MU?

6138 - Havle Bintu Hakim radiyallahu anha'nin anlattigina gore, "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a "Ruyasinda erkegin gordugu seyi goren kadinin hukmunu sormus, Aleyhissalatu vesselam da kendisine: "Inzal vaki olmadikca gusul gerekmeyecegini, tipki inzal olmadikca erkege de gusul gerekmedigi gibi" seklinde cevap vermistir."

6139 - Amr Ibnu suayb an ebihi an ceddihi radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Iki hitan (sunnet mahalli) birbirine kavustu, (erkek uzvunun) bas kismi kayboldumu gusul vacip olur (inzal sart degildir)."

GUSUL SIRASINDA PERDE


6140 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sizden kimse acik arazide veya kendisini ortmeyen bir dam ustunde gusul yapmasin. O kimseyi gormese de, kendisi (ruhaniler tarafindan) gorulmektedir."


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6131-6140 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.