Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5851-5860 )

5851 - Ebu Sirma radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim mu'mine zarar verirse Allah da onu zarara ugratir. Kim de mu'mine mesakkat verirse, Allah da onamesakkat verir."
Tirmizi, Birr 27, (1941).

5852 - Ebu Temime radiyallahu anh anlatiyor: "Arkadaslari kendisine: "Resulullah aleyhissalatu vesselam size cok seyler soyledi, oyleyse bize de bir tavsiyede bulunun!" demislerdi.
"Insanda ilk (curuyup) kokacak olan yeri karnidir. Oyleyse, kim, karnina temiz olandan baska bir sey girdirmeyebilirse mutlaka bunu yapsin!" tavsiyesinde bulundu."
Buhari, Ahkam 9.

5853 - Ebu Bekre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Isleyene daha dunyada cezasi carcabuk gelmeye en layik gunah zulum ve sila-i rahmin koparilmasidir, bu cezanin dunyada gelmesi, ahiretteki cezaya kefaret degildir."
Ebu Davud, Edeb 51, (4902); Tirmizi, Kiyamet 58, (2513).

5854 - Iyaz Ibnu Himar radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri, bana: "Mutevazi olun, oyle ki, kimse kimseye zulmetmesin, kimse kimseye karsi boburlenmesin" diye vahyetti."
Ebu Davud, Edeb 48, (4895).

5855 - Hz. Ebu Bekr es-Siddik radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Cehennem, bozguncu, cimri ve basa kakici her insana yakindir."
Bir rivayette de soyle buyrulmustur: "Cennete ne bozguncu, ne cimri ne de basa kakici giremez."
Tirmizi, Birr 41, (1964).

5856 - Ibnu Amr Ibni'l-As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Yiyiniz, tasadduk ediniz, giyiniz. Fakat bunlari yaparken israfa ve tekebbure kacmayiniz."
Nesai, Zekat 66, (5, 79). Hadisi Buhari, bab basliginda kaydetmistir (Libas 1).

5857 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu dendi, herbirimiz icinde, (bazan, oylesine cirkin) bir seyn ariz oldugunu gorur ki, bunu soylemektense o seyin bir korparcasi olup (kendisini yakmasi) ona daha sevimli gelmektedir!"
Resulullah aleyhissalatu vesselam bu soze soyle mukabelede bulundu:
"Allahuekber, Allahuekber, Allahuekber!) Seytan'in hilesini vesveseye ceviren Allah'a hamd olsun!"
Ebu Davud, Edeb 118. (5112).

5858 - Ebu Zumeyl rahimehullah anlatiyor: "Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'ya (bir gun): "Icimde duydugum bu (fena) seyler de ne?" diye sormustum. Bana:
"Ne hissediyorsun ki?" dedi. Ben:
"Vallahi (onlar cok fena!) dilime alamam!" dedim.
"Sekk nev'inden bir sey mi ?" dedi ve guldu. Sonra acikladi:
"Bu (cesit vesveseler)den hic kimse kurtulamaz. Nitekim Allah Teala hazretleri (Resulune) su ayeti inzal buyurmustur. (Mealen): "Eger sana indirdigimiz (kitapta anlatilan bu kissalar) hakkinda bir suphen varsa, senden evvel indirilmis olanlari okuyanlara sor. Andolsun ki, sana Rabbinden hak (olan kitap) gelmistir, sakin suphe edenlerden olma!" (Yunus 94).)
Ibnu Abbas bana dedi ki: "Eger icinde herhangi bir vesvese bulursan soyle de: "O (Allah), hem evveldir, hem ahirdir, hem zahirdir, hem batindir. O herseyi bilendir" (Hadid 3).
Ebu Davud, Edeb 118, (5110).

5859 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim, gormedigi halde ruya gorme iddiasina kalkarsa (Kiyamet gunu) arpa danecigine dugum atmasi teklif edilir. Kim de kendisinden hoslanmadiklari halde, bir grubun konusmasini dinleme gayretine duserse Kiyamet gunu kulagina erimis kursun dokulur. Kim bir sureti tasvir ederse (Kiyamet gunu) azaba ugrar ve bu yaptigina ruh uflemesi emredilir, ama ufleyemez"
Buhari, Ta'bir 45; Ebu Davud, Edeb 96, (5024); Tirmizi, Ru'ya 8, (2284).

5860 - Vasile Ibnu'l-Eska' radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

"Surasi muhakkak ki, en buyuk yalanlardan biri, kisinin kendisini babasindan baska birisine nisbet etmesi veya gormedigi bir seyi gozlerinin gordugunu iddia etmesi, yahut da Resulullah aleyhissalatu vesselam'in soylemedigi bir seyi O'na soylet



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5851-5860 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.