Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5711-5720 )

5711 - Yahya Ibnu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: "Kasim Ibnu Muhammed'in soyle soyledigini isittim: "Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'ya bir kadin gelip:
"Ben oglumu kurban etmeye nezrettim! (Ne dersin?)" dedi. Ibnu Abbas ona:
"Oglunu kesme, yeminine karsi keffarette bulun!" diye cevap verdi. Bu cevap karsisinda orada bulunan yasli bir zat:
"Bu nezirde nasil keffaret olur?" dedi. Ibnu Abbas acikladi:
"Allah Teala hazretleri Kur'an-i Kerim'de: "Hanimlarina zihar yapanlariniz bilsin ki, bu sozleriyle hanimlari onlarin anneleri olmus olmaz. Gercekten onlar cirkin ve asilsiz bir soz soyluyorlar..." (Mucadele 2) buyurmus, sonra da gordugun gibi, bu ziharda bulunanlara keffaret takdir etmistir."
Muvatta, Nuzur 7, (2, 476).

5712 - Muhammed Ibnu Muntesir anlatiyor: "Bir adam, Allah, dusmanindan kurtardigi taktirde kendisini kurban etmeye nezretmisti. Durumu gelip Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'ya sordu. O da, hizmetcisi Mesruk'a sormasini soyledi. Adam ona sorunca, Mesruk:
"Sen kendini kurban etme. Cunku, eger mu'min biriysen, mu'min bir cani oldurmus olacaksin; yok eger kafirsen, cehenneme gitmede acelecilik etmis olacaksin. En iyisi, bir koc satin al, bunu muslumanlar icin kes. Cunku Ishak aleyhisselam senden daha hayirlidir. O bir koc ile fidyelendi" diye cevap verdi. Adam bu cevabi Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'ya haber verdi. Bunun uzerine:
"Sana, ben de boyle fetva vermeyi dusunmustum!" dedi."
Rezin tahric etmistir.

5713 - Ukbe Ibnu Amir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurmustur ki:
"Nezir keffareti, baska bir sey zikredilmemisse yemin keffaretidir."
Muslim, Nuzur 13, (1645); Ebu Davud, Eyman 31, (3323); Tirmizi, Nuzur 4, (1528).

5714 - Imran Ibnu Husayn radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Nezir iki cesittir: Kimin nezri Allah'a taatla ilgiliyse bu nezir Allah icindir. Bunda vefa gerekir. Kimin nezri de Allah'a masiyetle ilgili ise iste bu nezir seytan icindir, bunda vefa yoktur. Boyle bir nezirde bulunan kimse, nezri icin, yeminde oldugu gibi keffarette bulunur."
Nesai, Eyman 41, (7, 28, 29).

NIYET VE IHLAS

5715 - Hz. Omer radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ameller niyetlere goredir. Herkese niyet ettigi sey vardir. Oyleyse kimin hicreti Allah'a ve Resulune ise, onun hicreti Allah ve Resulunedir. Kimin hicreti de elde edecegi bir dunyaliga veya nikahlanacagi bir kadina ise, onun hicreti de o hicret ettigi seyedir."
Buhari, Bed'u'l-Vahy 1, Itk 6, Menakibu'l-Ensar 45, Nikah 5, Eyman 23, Hiyel 1; Muslim, Imaret 155, (1907); Ebu Davud, Talak 11, (2201); Tirmizi, Fedailu'I-Cihad 16, (1647); Nesai, Taharet 60, (1, 59, 60).

5716 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah bir kavme azap indirdi mi, o azab, kavmin icinde bulunan herkese isabet eder. Sonra, (Kiyamet gununde) herkes niyetlerine (ve amellerine) gore diriltilirler."
Buhari, Fiten 19; Muslim, Sifatu'l-Cenne 84, (2879).

5717 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim kirk sabah Allah'a ihlasli olursa, kalbinden lisanina hikmet cesmeleri akmaya baslar."
Rezin tahric etmistir. Hadis Hilyetu'I-Evliya'da Ebu Eyyub el-Ensariden merfu olarak kaydedilmistir, (5,189); keza hadisi Cami'u's-Sagir'de de bulmaktayiz (Feyzu'l-Kadir 6, 43).

NASIHAT VE MESVERET

5718 - Temimu'd-Dari radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Din nasihatten (hayirhahliktan) ibarettir!" demisti. Biz sorduk: "Ey Allah'in Resulu! Kimin icin hayirhah olmaktir?"
"Allah icin, Allah'in kitabi icin, Resulu icin ve muslumanlarin imamlari ve hepsi icin!" buyurdular."
Muslim, Iman 95, (55); Ebu Davud, Edeb 67, (4944); Nesai, Bey'at 31, (7, 156).

5719 - Kime ilme mustenid olmayan bir fetva verilmisse, bunun gunahi ona fetva verene aittir. Kim, bir kardesine, gercegin baska oldugunu bile bile, farkli bir irsadda bulunursa ona ihanet etmis olur."
Ebu Davud, Ilm 8, (3657).

5720 - Ummu Seleme ve Ebu Hureyre radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Mustesar mu'temendir."

Tirmizi, Edeb 57, (2823, 2824), Zuhd 39, (2370); Ebu Davud, Edeb 123, (5128); Ibnu Mace, Edeb 37, (3745).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5711-5720 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.