Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5691-5700 )

NEZIRDEN NEHY

5691 - Said Ibnu'I-Haris anlatiyor: "Ibnu Omer radiyallahu anhuma'yi soyle soyler isittim: "Siz nezretmekten yasaklanmadiniz mi? Resulullah aleyhissalatu vesselam demisti ki: "Nezir; olacak bir seyi ne one alir ne de geriye biraktirir. Ancak onunla cimriden mal cikarilmis olur."
Buhari, Kader 6, Eyman 26; Muslim, Nezr 3, (1639); Ebu Davud, Eyman 26, (3287); Nesai, Eyman 24, (7, 15,16).

5692 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Nezir, ademogluna, Allah'in kendisine takdir etmedigi hicbir seyi yakinlastirmaz. Ancak nezir, kadere muvafik olur. Nezir sayesinde, cimrinin kendi arzusu ile cikarmak istemedigi, cimriden cikarilir."
Buhari, Kader 6, Eyman 26; Muslim, Eyman 7, (1640); Ebu Davud; Eyman 26, (3288); Tirmizi, Nuzur 10, (1538); Nesai, Eyman 25, (7,16).

TAATE YONELIK NEZIR

5693 - Hz. Aise radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in soyle soydedigini isittim:
"Kim Allah'a itaat etmeye nezrederse hemen itaat etsin. Kim de Allah'a isyan etmeye nezrederse, sakin isyan etmesin."
Buhari, Eyman 28; Muvatta, Nuzur 8, (2, 476); Ebu Davud, Eyman 22, (3289); Tirmizi, Nuzur 2; (1526); Nesai, Eyman 28, (7,17); Ibnu Mace, Kefarat 16, (2126).

NAMAZLA ILGILI NEZIR

5694 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Bir kadin hastalanmisti, soyle bir nezirde bulundu: "Allah Teala hazretleri bana sifa verirse, buradan gidip Mescid-i Aksa'da namaz kilacagim." Sonra kadin iyilesmisti. Hemen yol hazirligi yapti. Hz. Meymune radiyallahu anha'ya geldi, selam verip kararini anlatti. Meymune, kadina:
"Hele otur, hazirladigini (burada) ye. Resulullah aleyhissalatu vesselam'in mescidinde namaz kil. Zira ben O'nun soyle soyledigini isittim:
"Su mescidimde kilinan bir namaz, Ka'be Mescidi haric butun mescidlerde kilinan bin namazdan daha hayirlidir."
Muslim, Hacc 510, (1396).

5695 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Fetih gunu bir adam kalkip: "Ey Allah'in Resulu dedi. Ben aziz ve celil olan Allah'a nezirde bulundum ve dedim ki: "Eger Mekke'nin fethini sana muyesser ederse, Beytu'I Makdis'te iki rek'at namaz kilacagim." Resulullah aleyhissalatu vesselam adama:
"Sen surada kil!" cevabinda bulundu. Adam talebini tekrar etti:
"Sen surada kil!" buyurdu. Adam bir kere daha tekrar edince:
"Oyleyse sen bilirsin" buyurdular."
Ebu Davud, Eyman 24, (3305).

ORUCLA ILGILI NEZIR.

5696 - Hakim Ibnu Ebi Hurre el-Eslemi'nin anlattigina gore, "Ibnu Omer radiyallahu anhuma'nin -onceden belirttigi bir gunde oruc tutmaya nezreden bir kimsenin, nezrettigi o gunu, Kurban veya Ramazan bayramlarina rastladigi taktirde, nezrini yerine getirip getirmeyecegi hususunda- soyle dedigini isitmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'da sizin icin guzel ornek vardir. O, ne Kurban ne de Ramazan bayramlarinda oruc tutmamistir. Ustelik o gunlerde oruc tutmayi uygun da gormemistir:" Soru sahibi sorusunu tekrar edince Ibnu Omer: "Resulullah aleyhissalatu vesselam nezre uymayi emretmistir, iki bayram gununde oruc tutmayi da nehyetmistir" demistir. Soru sahibi sorusunu yine tekrar edince eski cevabina ilavede bulunmamistir."
Buhari, Eyman 32, Savm 67; Muslim, Siyam 142, (1139).

5697 - Ibnu Abbas radiyallahu anhumanlatiyor: "Resulullah aleyhissaIatu vesselam hutbe verirken, guneste ayakta duran bir adam gordu. Bunun niye orada durdugunu sordu.
"Bu Ebu Israil'dir, guneste durarak oruc tutmaya, yiyip icmemeye, golgede oturmamaya ve konusmamaya nezretmistir!" dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Ona soyleyin; golgelensin ve konussun, ancak orucunu tamamlasin" buyurdular."
Buhari, Eyman 31, Muvatta, Eyman 6, (2, 475); Ebu Davud, Eyman 23, (3300).

5698 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "(Babam) Omer radiyallahu anh (bir gun) dedi ki:
"Ey Allah'in Resulu! Ben cahiliye devrinde bir gun itikaf yapmayi nezretmistim. -Bir rivayette Mescid-i Haram'da bir gece denmistir.- (Bunu ifa etmem gerekir mi?)" Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Nezrini yerine getir!" buyurdular."
Buhari, I'tikaf 5, 15, 16, Humus 19, Megazi54, Eyman 29; Muslim, Eyman 27, (1656); Ebu Davud, Eyman 32, (3325); Tirmizi, Eyman 11, (1539); Nesai, Eyman 36, (7, 21, 22).

HACCLA ILGILI NEZIR

5699 - Ukbe Ibnu Amir radiyallahu anh anlatiyor: "Kizkardesim, Beytullah'a yalin ayak yuruyerek gitmeye nezretmisti. Bu hususta Resulullah'a sormami talep etti. Ben de sordum. Aleyhissalatu vesselam:
"Yurusun ve binsin!" buyurdular."
Buhari, Cezau's-Sayd 27; Muslim, Nezr 11, (1644); Ebu Davud, Eyman 23, (3293, 3294, 3299); Nesai, Eyman 3, (7, 19).


5700 - Tirmizi'nin rivayetinde su ziyade vardir: "...ayagi ciplak ve basi da ortusuz olarak Resulullah: "(Allah, kizkardesinin mesakkati sebebiyle bir sey yapacak degildir.) Ona emredin, basini ortsun, hayvanina binsin, (kefaret olarak) uc gun oruc t



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5691-5700 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.