Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5671-5680 )

5671 - Imam Malik rahimehullah'a ulastigina gore, "Hz. Omer veya Hz. Osman- radiyallahu anhuma, bir erkegi "hurum" diye nefsiyle aldatip evlenen ve bircok cocuk doguran cariye hakkinda "adam, cocuklarin, kole emsalleriyle fidyelerini oder" diye hukmetmistir." Imam Malik; "Bu kiymet, nazarimda en adilidir" demistir. Rezin tahric etmistir.
Muvatta, Akdiye 23, (2, 741).

KADINLAR ARASINDA ADALET

5672 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kimin iki hanimi olur ve aralarinda adaletli davranmazsa Kiyamet gunu(vucudunun) yarisi dusuk olarak gelir."
Diger bir rivayette "Bir tarafi egri (mefluc) olarak" denmistir."
Ebu Davud, Nikah 39, (2133); Tirmizi, Nikah 42, (1141); Nesai, Isretu'n-Nisa 2, (63).

5673 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam gece taksiminde adalete riayet eder ve derdi ki:
"Ey Allahim! Bu taksim benim iktidarimda olanda yaptigim bir taksimdir. Senin muktedir olup benim muktedir olmadigim seyden dolayi beni levmetme!" Benim muktedir olmadigim" dedigi seyle kalbi kastederdi."
Ebu Davud, Nikah 39, (2134); Tirmizi, Nikah 42, (1140); Nesai, Isretu'n-Nisa 2, (7, 64)

5674 - Yine Hz. Aise anlatiyor: "Sevde Bintu Zeme'a radiyallahu anha, gununu Aise'ye hibe etti. Boylece Resulullah aleyhissalatu vesselam Aise'ye iki gun ayiriyordu. Bir kendi gunu, bir de Sevde'nin gunu."
Buhari, Nikah 98; Muslim, Rada' 47, (1463).

5675 - Yine Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam hastalandigi zaman kadinlarini cagirdi, yaninda toplandik.
"Ben sizleri teker teker dolasacak durumda degilim. Uygun gorurseniz Aise'nin yaninda kalmama musaade edin, orada kalayim" buyurdular. Kadinlar da kendisine izin verdiler."
Ebu Davud, Nikah 39. (2137).

5676 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaninda dokuz hanim vardi. Kadinlara ugrama isini siraya koyunca, birinci kadina ikinci bir ugrayisi dokuz gun sonra oluyordu. kadinlar, her aksam, Resulullah'in o gun gelecegi odada toplaniyorlardi. (Bir gun) toplanma yeri Hz. Aise'nin odasiydi. Zeyneb gelmisti. Resulullah ona elini uzatti. Hz. Aise:
"Bu Zeyneb'tir, (bilmiyor musun)?" dedi. Resulullah aleyhissalatu vesselam da elini geri cekti. Derken Hz. Aise ile Hz. Zeyneb birbirlerine cikistilar. Karsilikli cekisme birbirlerinin yuzune toprak atmaya kadar gitti. (Bu esnada mescidde) ikaamet getirildi. Bu sirada Hz. Ebu Bekir geciyordu, onlarin seslerini isitti.
"Ey Allah'in Resulu! Cik ve sunlarin agizlarina toprak sac!" dedi. Aleyhissalatu vesselam cikti."
Muslim, Rada' 46, (1462).

5677 - Yine Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, hanimlarina gece ve gunduzleyin ayni saatlerde ziyarette bulunurdu. Onlar onbir tane idiler. Enes'e: "Buna takat getirebiliyor muydu?" denmisti. O: "Biz ona otuz kisinin gucu verildigini konusurduk" diye cevap verdi."
Buhari, Gusl 12; Nesai, Nikah, 1, (6, 53, 54).

5678 - Yine Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Bakire, dul uzerine nikahlanirsa, bakirenin yaninda yedi gun kalinmasi, sonra taksimat yapilarak siraya konmasi; dul nikahlandigi zaman, yaninda uc gun kalip sonra taksimat yapilip siraya konmasi sunnettendir."
Buhari, Nikah 100, 101; MusIim,Rada' 44, (1461); Muvatta, Rada`15, (2, 530); Ebu Davud, Nikah 35; (2124); Tirmizi, Nikah 41, ( 1139).

5679 - Yine Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Safiyye radiyallahu anha'yi aldigi zaman yaninda uc gece ikamet etti. Safiyye dul idi."
Ebu Davud. Nikah 35. (2123).

5680 - Ebu Bekr Ibnu Abdirrahman, Ummu Seleme radiyallahu anha'dan anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam benimle evlendigi zaman, yanimda uc gun ikamet etti ve dedi ki:
"Sana ehlinden bir tahkir sozkonusu degil. Dilersen senin yaninda yedi gun ikamet ederim. Ancak seninle yedi gun kalirsam diger hanimlarimin yaninda da yedi gun kalirim."

Muslim, Rada' 41, (1460); Muvatta, Nikah 14, (2, 529); Ebu Davud, Nikah 35; (2122).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5671-5680 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.