Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5401-5410 )

5401 - Esma Bintu Yezid Ibni's-Seken radiyallahu anha anlatiyor: "Kadinlardan biri dedi ki: "Ey Allah'in Resulu! Bizim sana asi olmamamiz gereken su ma'ruf (iyi amel) nedir?" Aleyhissalatu vesselam:
"Matem yapmayin!" buyurdu. Kadin:
"Ey Allah'in Resulu! Falan sulale (nin kadinlari) amcamin (vefatinda matemime istirak edip) yardimcim olmuslardi. Benim de mukabeleten borcumu odemem gerek" dedi. Aleyhissalatu vesselam kadina (matem icin) izin vermedi. Kadin tekrar tekrar izin istedi."
Kadin der ki: "Resulullah, sonunda onlara borcumu odemem icin izin verdi. Onlara olan borcumu odedikten sonra hic matem tutmadim, su ana kadar bir baska mateme de katilmadim. Benim disinda matem tutmayan kadin da kalmadi."
Tirmizi, Tefsir, Mumtehine, (3304).

5402 - Hz.Huzeyfe radiyallahu anh muhtazar (olume yakin) olunca: "Ben olunce, kimse uzerime ezan okumasin, ben bunun, olum haberinin duyurulmasi olmasindan korkarim. Zira ben, Aleyhissalatu vesselam'in olum haberinden yasakladigini isittim. Oyleyse ben oldum mu, uzerime namaz kilsinlar. Beni Rabbime (sessizce) tasisinlar" dedi."
Tirmizi, Cenaiz 12, (986); Ibnu Mace, Cenaiz 14, (1476).

5403 - Ebu Sa'idi'l-Hudri radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam matemci kadina da, onu dinleyene de lanet etti."
Ebu Davud, Cenaiz 20, (3128).

5404 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma'nin anlattigina gore, "Abdurrahman (Ibnu Ebi Bekr es-Siddik) radiyallahu anh'in kabri uzerinde bir cadir gormustu, seslendi:
"Ey oglum! Cadiri mezarin ustunden kaldir. Cunku onu, (sagken isledigi) ameli golgelemektedir."
Buhari, Cenaiz 82, (muallak olarak kaydetmistir.)

OLUYU YIKAMA VE KEFENLEME

5405 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Bir adam, Arafat'ta Resulullah ile beraber dururken devesi onu (yere atip) boynunu kirdi ve adam oldu. Aleyhissalatu vesselam: "Adami su ve sidr ile gasledin, iki parca bezle kefenleyin, kefene tahnit yapmayin (koku surmeyin).. Basini da ortmeyin. Allah onu Kiyamet gunu telbiye ederek diriltecektir!" buyurdu."
Buhari, Cenaiz 20, 21, 22, Cezau's-Sayd 13, 20, 21; Muslim, Hacc 94, (1206); Ebu Davud, Cenaiz 84, (3238, 3239, 3240, 3241); Tirmizi, Hacc 105, (951); Nesai, Hacc 98, 99,100,101 (5,195-197).

5406 - Leyla Bintu Kaif es-Sakafiyye anlatiyor: "Ben Ummu Kulsum Binti Resulullah aleyhissalatu vesselam'i yikayan kadinlar arasinda idim. Resulullah aleyhissalatu vesselam da kapinin yaninda idi. Yaninda Ummu Kulsum'un kefeni vardi, bize parca parca veriyordu. Ilk verdigi parca izar idi. Sonra gomlegi(dir'), sonra basortusunu (himar) sonra gogus ortusunu (milhafe) verdi. Ummu Kulsum sonra bir baska giysinin icine konuldu."
Ebu Davud, Cenaiz 36, (3157).

5407 - Ebu Sa'idi'l-Hudri radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in: "Olu, (Kiyamet gunu), icinde oldugu elbise ile diriltilecek" dedigini isittim."
Ebu Davud, Cenaiz 18, (3114).

5408 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kefen(e fazla odeme)de ileri gitmeyin. Cunku cabuk curutulur."
Ebu Davud, Cenaiz 35, (3154).

5409 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Hamza Ibnu Abdilmuttalib'i tek parcadan mutesekkil cizgili bir kumasla kefenledi."
Tirmizi, Cenaiz 20, (997).

5410 - Abdullah Ibnu Amr Ibni'I-As radiyallahu anhuma anlatiyor:
"Olu uc parca ile kefenlenir: Gomlek giydirilir, izar baglanir, ucuncu giysi olan lifafeye sarilir. Eger sadece bir kat giysi varsa onunla kefenlenir."

Muvatta, Cenaiz 7, (1, 224).


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5401-5410 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.