Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5371-5380 )

5371 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam muhtazar oldugu (olum anlarina geldigi) zaman, sik sik izdiraplar burumeye basladi. Kerimeleri Hz. Fatima radiyallahu anha: "Vay babacigim, ne izdirab cekiyor!" diye yakinmaya basladi. Aleyhissalatu vesselam:
"Bugunden sonra baban izdirab cekmeyecek!" buyur(arak onu teselli etmek iste)di. Aleyhissalatu vesselam olunce, Hz. Fatima:
"Vay babacigim! Rabbi, duasina icabet etti! Vay babacigim, gidecegi yer Firdevs cennetidir! Vay babacigim, olumunu Cibril'e haber verdik" diye yas etti. Aleyhissalatu vesselam gomulunce de:
"Ey Enes! Resulullah aleyhissalatu vesselam uzerine toprak atmaya gonlunuz nasil razi oldu?" diyerek izdirabinin azametini dile getirdi."
Buhari, Megazi 83; Nesai, Cenaiz 13, (4,13); Ibnu Mace, Cenaiz 65, (1629).

5372 - Yine Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "(Resulullah aleyhissalatu vesselam'in amcasi) Hz. Abbas radiyallahu anh, bir cemaate ugradi. Aralarinda Ensardan bir grup vardi. Resulullah'in izdirabi arttigi icin agliyorlardi. Onlara: "Niye agliyorsunuz?" diye sordu.
"Resulullah aleyhissalatu vesselam'la beraberliklerimizi hatirladik" dediler. Bunun uzerine Abbas radiyallahu anh Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina girdi (ve ensarin aglamakta oldugunu) ona haber verdi. Aleyhissalatu, vesselam hemen basina boz renkli bir sargi sardi -veya "bir burdenin kenarini" demisti- ve hucreden cikip minbere gecti. Halka hitap etti. Ensari hayirla yadetti ve onlara iyi muamele edilmesini vasiyet etti. Ilaveten dedi ki:
"Allah bir kulunu dunya ile yanindaki arasinda muhayyer birakti, o daAllah'in yanindakini secti: "Bu soz uzerine Hz. Ebu Bekr aglamaya basladi ve: "Ey Allah'in Resulu! Annelerimiz, babalarimiz sana feda olsunlar!" dedi. Biz de "Bu ihtiyar adama da ne oluyor ki, Resulullah'in: "Allah bir kulunu dunya ile yanindaki arasinda muhayyer birakti, kul da Allah'in yanindakini tercih etti" sozu uzerine agliyor" dedik. Meger burada muhayyer birakilan Resulullah'mis. Bunu en iyi bilenimiz de Ebu Bekr radiyallahu anh imis."
Buhari, Salat 80, Fezail 3.

RESULULLAH ALEYHISSALATU VESSELAM'IN YIKANMASI KEFENLENMESI

5373 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i yikamak istedikleri zaman: "Allah'a kasem olsun bilmiyoruz! Olulerimizi soydugumuz gibi, Resulullah'i da elbiselerinden soyacak miyiz, yoksa elbisesi uzerinde oldugu halde mi yikayacagiz?" dediler. Bu sekilde ihtilaf edince, Allah uzerlerine uyku atti. Oyle ki, onlardan herbirinin cenesi goguslerindeydi. Beyt cihetinden, kim oldugu bilinemeyen bir konusmaci:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam'i elbisesi uzerinde oldugu halde yikayin!" diye konustu. Bunun uzerine kalkip, kamisi uzerinde oldugu halde yikadilar. Su, kamisin uzerinden dokuluyordu.. Aleyhissalatu vesselam'in bedenini elleriyle degil, kamisiyle ovuyorlardi."
Hz. Aise sozlerine devamla dedi ki: "Eger, daha once yaptigim isi simdi yapacak olsaydim, Resulullah aleyhissalatu vesselam'i kadinlarindan baskasi yikamazdi."
Ebu Davud, Cenaiz 32, (3141).

5374 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam uc Necrani kumas icerisine kefenlendi: "Iki parcali bir hulle, bir de oldugu sirada uzerinde bulunan kamis."
Amiru's-Sabi'den kaydedilen bir rivayette Ibnu Abbas su ziyadede bulunur: "Aleyhissalatu vesselam'i Hz. Ali, Fazl ve Usame radiyallahu anhum yikadi ve bunlar kabrine indirdiler."
Ebu Davud, Cenaiz 34, (3153).

5375 - Imam Malik anlatiyor: "Bana ulastigina gore, Resulullah aleyhissalatu vesselam pazartesi gunu vefat etti ve sali gunu de defnedildi. Halk namazini (cemaat halinde degil) ferd ferd kildi, hic kimse imamlik yapmadi.
Bir kismi: "Minberin yanina defnedilsin" dedi. Bazilari da: "Baki' mezarligina defnedilsin" dedi. Bu (munakasaya) Hz. Ebu Bekir geldi ve: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in "Her peygamber oldugu yere defnedilir" buyurdugunu isitmistim" dedi. Bunun uzerine, hemen orada mezar kazildi.
Aleyhissalatu vesselam'i yikamak istedikleri vakit, gomlegini cikarmak istediler. Derken: "Gomlegi cikarmayin!" diye bir ses isittiler. Bunun uzerine gomlegi uzerinde oldugu halde yikadilar."
Muvatta, Cenaiz 27, (2, 231).

5376 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Kabrinde Resulullah aleyhissalatu vesselam'in altina kirmizi bir kadife kondu."
Tirmizi, Cenaiz 55, (1048); Nesai, Cenaiz 88, (4, 81); Muslim, Cenaiz 91, (967).

5377 - Muhammed Ibnu Ali Ibni'l-Huseyin anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in kabrine lahid yapan Ebu Talha'dir. Aleyhissalatu vesselam'in altina kadifeyi koyan, (Aleyhissalatu vesselam'in) azadlisi sukran radiyallahu anh'dir."
Tirmizi, Cenaiz 55, (1047).

5378 - Kasim Ibnu Muhammed rahimullah anlatiyor: "(Halam) Hz. Aise radiyallahu anha'nin evine gidip yanina girdim ve: "Ey annecigim! Bana Resulullah aleyhissalatu vesselam ve iki arkadasinin kabirlerini(n ortusunu) ac da bir goreyim!" dedim. Uc kabri de benim icin aciverdi. Bunlar (yer seviyesinden ne) yukarida ne de asagida idiler. Kirmizi arsanin kumlariyla kumlanmis idi."
Ebu Davud,Cenaiz 72, (3220).

5379 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'nin anlattigina gore, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in kabrini yerden yukseltilmis olarak gormustur.
Buhari, Cenaiz 96.

OLUMUN BASLANGICI VE GELISI

5380 - Ebu Sa'idi'l-Hudri radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Olulerinize (olmek uzere olanlara) Lailahe illallah demeyi telkin edin."

Muslim, Cenaiz 1, 2, (916, 917); Tirmizi, Cenaiz 7, (976); Ebu Davud, Cenaiz 20, (3117); Nesai, Cenaiz 4, (4, 5).


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5371-5380 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.