Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5211-5220 )

5211 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Esma Bintu Ebi Bekr radiyallahu anhuma, uzerinde ince bir elbise oldugu halde Resulullah aleyhissalatu vesselam'in huzuruna girmisti. Aleyhissalatu vesselam, ondan yonunu ters istikamete cevirdi ve:
"Ey Esma! Kadin hayiz yasina girdi mi ondan sadece sunun ve sunun disinda hicbir yerinin gorunmesi caiz degildir!" dedi ve yuzu ile ellerine isaret etti."
Ebu Davud, Libas 34, (4104).

5212 - Dihye el-Kelbi radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a (Misir'dan), (beyaz renkli ve ince olan) kubati kumaslar getirilmisti. Bana ondan bir kupon verdi ve:
"Bunu ikiye bol, bir parcayi kendine kamis yap, digerini hanimina ver. Bununla kendine burgu yapsin!" buyurdular. (Ayrilmak uzere Dihye) geri donunce:
"Hanimina soyle, bunun altina bir astar koysun da bedenini vasfetmesin!" buyurdular."
Ebu Davud, Libas 39, (4116).

5213 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Ummu Seleme radiyallahu anh , evinde iken de cilbabesini (basortusunu) fazilet umidiyle uzerinden hic cikarmazdi."
Rezin tahric etti.

5214 - Imam Malik rahimehullah'a ulastigina gore, Abdullah Ibnu Omer'in bir cariyesi vardi. Hz. Omer onu, hurlerin kiyafetine burunmus vaziyette gorunce bu davranisini normal karsilamayip mudahale etti. (Kizi Hafsa'nin yanina girip:
"Oglan kardesinin cariyesini halkin icine karismis gormedin mi, hurlerin kiyafetine burunmus degil mi?" dedi ve Hz. Omer bu hali hos karsilamadi)."
Muvatta, Isti'zan 44, (2, 981).

AYAKKABI GIYINME

5215 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz ayakkabi giyince sagdan baslasin, cikarirken de soldan baslasin ya ikisini birlikte giysin, ya ikisini birlikte cikarsin)"
Muslim, Libas 67, (2097).

5216 - Bir rivayette de: "Sakin kimse tek ayakkabi ile yurumesin, ya ikisini de cikarsin, yahut ikisini de giyinsin" buyrulmustur.
Buhari, Libas 39; Muslim, Libas 68, (2097); Muvatta, Libas 14, 15, (2, 916); Ebu Davud, Libas 44, (4139); Tirmizi, Libas 37, (1780).

5217 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ayakkabi giymede, basini taramada, temizlikte ve butun islerinde sagdan baslamayi severdi."
Buhari, Salat 47, Vudu 31, Et'ime 5, Libas 38, 77; Muslim, Taharet 67, (268); Ebu Davud, Libas 44, (4140); Tirmizi, Salat 428, (608); Nesai, Taharet 90, (1, 78).

5218 - Hz. Ebu Hureyre ve Hz. Enes radiyallahu anhuma anlatiyorlar: "Resulullah aleyhissalatu vesselam kisinin ayakta giyinmesini yasakladi."
Tirmizi, Libas 35, (1776, 1777). Bu hadisi Ebu Davud Hz. Cabir radiyallahu anh'tan rivayet etti : Libas 44, (4135).

5219 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma diyor ki: "Kisi oturdugu zaman, ayakkabilarini cikarip (sol) yanina koymasi sunnettir."
Ebu Davud, Libas 44, (4138), Salat 89, (648).

5220 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, katildigimiz bir gazvede buyurdular ki:
"Ayakkabilari cogaltin. Cunku kisi ayakkabi giydigi muddetce binmeye devam eder."

Muslim, Libas 66, (2096); Ebu Davud, Libas 44, (4133).


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5211-5220 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.