Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 61-70 )

61 - Ebu Zerr (radiyallahu anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soyle buyurdular: "Kim cemaat'(imiz)den bir karis uzaklasirsa (kendini dine baglayan) Islam bagini boynundan cikarip atmis olur"
Ebu Davud, Sunne 30, (4758); Tirmizi, Emsal 3, (2867).

62 - Hz. Ali (radiyallahu anh) soyle demistir: "Daha once hukmettiginiz sekilde hukmedin. Zira ben (kargasaya, nizaya goturecek) muhalefeti sevmem, ta ki halk tek bir cemaat teskil etsinler veya arkadaslarimin oldugu gibi ben de oleyim."Ibnu Sirin merhum, Hz. Ali (radiyallahu anh)'den yapilan rivayetlerin cogunun uydurma ve yalan oldugu gorusunde idi.
Buhari, Fedailu'l-Ashab 9.

63 - Enes (radiyallahu anh) soyle der: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) devrinde mevcut olan seylerden (kelime-i sehadet disinda) hicbirini artik goremiyorum." Kendisine "namazi da mi?" diye itiraz edilince: "Namaza da ne yaptiginizi bilmiyor musunuz, (ogleyi aksama yakin kilmadiniz mi)?" cevabini verir.
Buhari, Mevakit 7; Tirmizi, Kiyamet 17, (2449).

64 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh)'den rivayet edildigine gore bir gun kendisi carsiya ugrar ve: "Mescidde Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in mirasi taksim edilirken ben sizleri burada goruyorum (Bu ne bicim is, siz de kosun) buyurur. Herkes mescide kosusur, bir sey goremeyince: "Taksim edilen bir sey goremedik, sadece bazilari Kur'an okuyordu" derler. O cevabi yapistirir. "Iyi ya, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in mirasi zaten bu degil mi?"
Heysemi, Mecma'u'z-Zevaid'de, Taberani'nin el-Mu'ce'mu'l-Evsat'indan nakleder (1, 123, 124).

65 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh)'dan rivayet edildigine gore, soyle buyurmustur. "Bir yol takip etmek isteyen, bu yolu, olmus olanlarin yolundan secsin. Zira hayatta olanlarin fitnesinden emin olunamaz. Olmus olanlar ise Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'in Ashabidirlar. Onlar bu ummetin en efdalidir. Kalpce en temizleri, ilimce en derinleri, amelce en ihlaslilari yine onlardir. Allah, Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'in sohbeti ve dininin yerlesmesi icin onlari secmistir. Oyleyse sizler onlarin ustunlugunu idrak edin, onlarin yolundan gidin, elinizden geldikce onlarin ahlakini ve yasayis tarzlarini kendinize ornek kilin. Zira onlar en dogru yolda idiler."
Ibnu Abdilberr, Cami'ul-Beyani'l-Ilm ve Fadlihi'de kaydetmistir 2,9.

66 - Ibnu Abbas (radiyallahu anh)'dan rivayet edildigine gore soyle buyurmustur: "Kim Allah'in Kitabini ogrenir ve sonra da onda bulunanlara uyarsa, Allah onu, dunyada dalaletten cikarip dogru yola sevkeder, ahirette de kotu hesabtan korur."

67 - Omer Ibnu'l-Hattab (radiyallahu anh)'dan rivayet edilir ki, soyle buyurmustur; "Gecesi gunduz gibi olan cok aydinlik bir seriat uzere terkedildiniz. Coldeki bedevilerin ve mahalle mekteplerindeki cocuklarin dini uzere olun. (Ayet ve hadisten ogretilenleri oldugu gibi takib edin, kendinizden katip karistirmadan taklid edin.)
Bunun benzeri merfu olarak Ahmed Ibnu Hanbel (Musned 4, 126) ve Ibnu Mace (Sunen, Mukaddime 6, (43) ) rivayet etmislerdir.

68 - Hz. Ali (radiyallahu anh) soyle buyurmustur: "Sizler genis bir caddeye birakildiniz. Bu, uzerinde Ummu'l-Kitap olan (yani Allah'in kesin hukumlu ayetleriyle istikameti tesbit edilmis) bir yoldur."
(Ashab'in buyuklerine ait son bes rivayeti Rezin merhum tahric etmistir).

AMELDE ITIDAL

69 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'in zevce-i paklerinin hane-i saadetlerine bir gurub erkek gelerek Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in (evdeki) ibadetinden sordular. Kendilerine sorduklari husus aciklaninca sanki bunu az bularak: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kim, biz kimiz? Allah O'nun gecmis ve gelecek butun gunahlarini affetmistir (bu sebeple O'na az ibadet de yeter) dediler. Iclerinden biri: "Ben artik hayatim boyunca her gece namaz kilacagim" dedi. Ikincisi: "Ben de hayatimca hep oruc tutacagim, hic bir gun terketmeyecegim" dedi. Ucuncusu de: "Kadinlari ebediyen terkedip, onlara hic temas etmeyecegim" dedi. (Bilahere durumdan haberdar olan) Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) onlari bularak: "Sizler boyle boyle soylemissiniz. Halbuki Allah'a yemin olsun Allah'tan en cok korkaniniz ve yasaklarindan en ziyade kacinaniniz benim. Fakat buna ragmen, bazan oruc tutar, bazan yerim: namaz kilarim, uyurum da; kadinlarla beraber de olurum. (Benim sunnetim budur), kim sunnetimi begenmezse benden degildir" buyurdu.
Buhari, Nikah 1; Muslim, Nikah 5, (1401); Nesai, Nikah 4, (6,60).

70 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam), ruhsat ifade eden bir amelde bulunmustu. Bazilarinin bundan kacindiklarini isitti. Bunun uzerine Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir hutbe okudu: Adeti vechile Cenab-i Hakk'a hamd ve senada bulunduktan sonra soyle buyurdu: "Allah icin soyleyin, bazilari benim yaptigim seyi begenmeyip, kaciniyorlarmis, dogru mudur bu? Allah'a yeminle soyluyorum, ben Allah'i onlardan cok daha iyi biliyorum. Allah'tan duydugum korku da onlarin duyduklarindan cok daha fazladir."

Buhari, I'tisam 5, Edeb 72; Muslim, Fedail 127, (2356).




Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.



----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 61-70 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.