Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 521-530 )

521 - Behz Ibnu Hakim babasi ve ceddi tarikiyle anlattigina gore, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in "Siz insanlar icin cikarilmis en hayirli bir ummetsiniz" (Al-i Imran, 110) ayeti hakkinda sunu soyledigini isitti: "Siz yetmis ummeti yetmise tamamlayan sonuncu ummetsiniz. Siz onlarin en hayirlisi ve Allah yaninda en degerli olanisiniz."
Tirmizi, Tefsir, Al-i Imran (3004); Ibnu Mace, Zuhd 34, (4288).

522 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma): "Rabb'e kul olun (kunu Rabbaniyyin)" (Al-i Imran, 79) ayetiyle "Hakimler, fakihler olun" denmek istenmistir" buyurmustur.
Buhari, bu hadisi bab basliginda kaydetmistir (ilm 10).

523 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: Su ayet bizim hakkimizda indi: "O zaman icinizden iki zumre za'f goster(mek iste)misdi. Halbuki onlarin yardimcisi Allah'ti. Mu'minler ancak Allah'a guvenip dayanmalilar." (Al-i Imran, 122) Hz. Cabir devamla su aciklamayi yapti: "Biz iki zumreydik: Bir zumre Benu Harise, digeri Benu Seleme. Ayette: "Allah onlarin yardimcisidir" dendigi icin bu ayet hakkimizda inmemis olsaydi sevinmezdim."
Buhari, Megazi 18, Tefsir, Al-i Imran 8; Muslim, Fedailu's-Sahabe 171, (2505).

524 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Safvan Ibnu Umeyye, Suheyl Ibnu Amr ve el-Haris Ibnu Hisam'a beddua ediyordu. Bunun uzerine su ayet indi: "Allah'in, onlarin tevbelerini kabul veya onlara azab etmesi isiyle senin bir ilisigin yoktur; cunku onlar zalimlerdir" (Al-i Imran, 128).
Buhari, Megazi 21, Tefsir, Al-i Imran 9; Tirmizi, Tefsir, Al-i Imran (3007, 3008); Nesai, Salat 121, (2, 203).

525 - Tirmizi'de geldigi uzere Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Uhud gunu soyle demistir: "Ey Allahim, Ebu Sufyan'a lanet et! Ey Allah'im, el-Haris Ibnu Hisam'a ln Ibnu Umeyye'ye lanet et!" Bunun uzerine: "Allah'in onlarin tevbelerini kabul veya onlara azab etmesi isiyle senin bir ilisigin yoktur. Cunku onlar zalimlerdir" (Al-i Imran, 128) mealindeki ayet indi.
Tirmizi, Tefsir, Al-i Imran (3007).

526 - Nesai'de geldigine gore, Ibnu Omer, Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'in sabah namazinda basini sonuncu rekatta kaldirdigi sirada "Ey Rabbim... lanet" diye aynen yukaridaki hadiste muhtevayi isittigini soylemistir.
Nesai, Salat 121, (2, 203).

527 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma): "Hicbir peygamber ganimete ve millet malina hiyanet yarasmaz" (Al-i Imran, 161) ayeti, Bedir savasi sirasinda kaybolan kirmizi renkli bir kadife parcasi hakkinda nazil olmustu. Cemaatten bazisi "Belki de Hz. Peygamber almistir" demisti ki bunun uzerine yukaridaki ayet nazil oldu."
Ebu Davud, el-Huruf ve'l-Kiraat 1,(3971); Tirmizi, Tefsir, Al-i Imran (3012).

528 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ashabina soyle dedi: "Uhud'da sehid olan kardesleriniz var ya! allah, onlarin ruhlarini yesil kuslarin icine koydu. Bunlar cennetin nehirlerine giden, cennet meyvelerinden yiyen ve Arsin golgesine asilmis altindan kandillere girip istirahat eden kuslardir. Sehidler boylece guzel guzel yiyip icip dinlenince soyle dediler: Kardeslerimize bizden kim haber goturecek ve bildirecek ki bizler cennette dirileriz, riziklaniyoruz? Bu haber gitmeli ki onlar cennete karsi isteksiz olmasinlar ve harpte korkak davranmasinlar!"
Allah Teala onlara cevaben:
"Sizin haberinizi ben duyuracagim" buyurdu ve su ayeti indirdi: "Allah yolunda oldurulenleri olu saymayin bilakis onlar Rableri katinda diridirler. Allah'in bol nimetinden onlara verdigi seylerle sevinc icinde riziklanirlar. Arkalarindan kenidlerine ulasmayan kimselere, kendilerine korku olmadigini ve kendilerinin uzulmeyeceklerini mujde etmek isterler" (Al-i Imran, 169).
Ebu Davud, Cihad 27, (2520).

529 - Yine Ibnu Abbas (radiyallahu anluma): "Halk onlara "Dusmaniniz olan insanlar size karsi bir ordu topladilar, onlardan korkun" dediler. Bu, onlarin imanini artirdi da: "Allah bize yeter, o ne guzel vekildir" dediler" (Al-i Imran 173). ayeti hakkinda su aciklamayi yapti: "Bunu Ibrahim (aleyhisselam) atese atildigi esnada soyledi, keza ayni seyi Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam), halk kendisine: "Insanlar size karsi toplandilar" dedigi zaman soyledi.
Buhari, Tefsir, Al-i Imran, 13.


530 - Ebu Said (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) zamaninda bir kisim munafiklar, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir gazveye ciktigi vakit ondan ayrilip geri kalirlar ve Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a muhalefet edip kaldiklari icin rahatlarlar, sevinirlerdi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Medine'ye donunce de gelip andlar, yeminler icerek ozurler beyan ederlerdi. Bir de isterlerdi ki, yapmadiklari seylere ovguye, madh'u senaya mazhar olsunlar. Onlarin bu hali ile ilgili olarak su ayet nazil oldu: "Ettiklerine sevinen ve yapmadiklariyla ovulmekten hoslananlarin, sakin sakin onlarin azabtan kurtulacaklarini sanma, elem verici azab onlaradir" (Al-i Imran, 188). Buhari, Tefsir, Al-i Imran 16, (6, 51); Muslim, Sifatu'l-Munafikin 7, (2777).




Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 521-530 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.