Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3261-3270 )

3261 - Sa'd Ibnu Ubade (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu dedim, annem vefat etti, (onun adina) yapacagim sadakanin hangisi efdaldir?''
"Su!" buyurdular. Bu cevap uzerine Sa'd bir kuyu kazdi ve: "Bu kuyu Sa'd'in annesi icin" dedi."
(Ebu Davud, Zekat 42, (1679, 1680, 1681); Nesai, Vesaya 9, (6, 254, 255).

SILA-I RAHM

3262 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Rahim Ars'a asilidir, der ki: "Kim beni sila ederse Allah da ona sila etsin. Kim benden koparsa Allah da ondan kopsun."
Buhari, Edeb 13; Muslim" Birr 17, (2555).

3263 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim, rizkinin Allah tarafindan genisletilmesini, ecelinin uzatilmasini isterse sila-i rahim yapsin.''

3264 - Tirmizi'deki rivayet soyle: "Nesebinizden sila-i rahm yapacaklarinizi ogrenin. Zira sila-i rahim akrabalarda sevgi, malda bolluk, omurde uzamadir."
Buhari, Edeb 12; Tirmizi, Birr 49, (1980).

3265 - Meymune radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan izin almadan bir cariye azad ettim. Resulullah'in benimle kalma gunu gelip, beraber oldugumuz zaman:
"Ey Allah'in Resulu, cariyemi azad ettim, farkettlnlz mi?'' dedim.
"(Sahi mi soyluyorsun), bunu yaptin mi?'' dedi. Ben, "Evet!'' deyince:
"Keske onu dayilarina verseydin, senin icin daha hayirli olacakti!" buyurdular."
Buhari, Hibe 15; Muslim, Zekat 44, (999); Ebu Davud, Zekat 45 (1690).

3266 - Selman Ibnu Amir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Fakirlere yapilan tasadduk bir sadakadir, ama zi-rahm'a (yani akrabaya) yapilan ikidir: Biri sila-i rahim, digeri sadaka."
Nesai, Zekat 82, (5, 92); Tirmizi, Zekat 26, (658); Ibnu Mace, Zekat 28, (1844).

ERKEGIN HANIMI UZERINDEKI HAKLARI

3267 - Hz. Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sayet ben bir insanin baska bir insana secde etmesini emredecek olsaydim, kadina, kocasina secde etmesini emrederdim."
Tirmizi, Rada' 10, (1159).

3268 - Ummu Seleme (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Hangi kadin, kocasi kendisinden razi olarak vefat ederse, cennete girer.''
Tirmizi, Rada 10, (1161).

3269 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Nefsim kudret elinde olan Zat-i Zulcelal'e yemin ederim, bir erkek hanimini yataga davet ettiginde kadin imtina edip gelmezse, kocasi ondan razi oluncaya kadar semada olan (melekler) ona gadab ederler.''


3270 - Bir baska rivayette soyle denmistir: "Erkek, kadinini yatagina cagirir, kadin da gelmeye yanasmaz, erkek ofkelenmis olarak sabahlarsa, melekler sabaha kadar -bir rivayette yataga gelinceye kadar- kadina lanet okurlar.''



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.



----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3261-3270 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.