Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2921-2930 )

2921 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Biriniz, sabahin farzindan once iki rek'atlik sunneti kilinca sagi uzerine yatsin."
Ebu Davud, Salat. 203, ( 1261 ) ; Tirmizi, Salat 311, (420).

2922 - Muhammed Ibnu Ibrahim, ceddi Kays Ibnu Amr 'dan anlattigina gore: Resulullah (aleyhissalatu vesselam) geldi ve namaza duruldu. Onunla birlikrte sabah namazini kildim. Sonra namaz bitince beni namaz kilar buldu.
"Agir ol ey Kays! dedi. Bir namaz daha mi kiliyorsun? ''
"Ben sabahin sunnetini kilmamistim (onu kiliyorum) '' deyince:
"Oyleyse hayir; (bunda bir beis yok) '' buyurdu. ''
Ebu Davud, Salat 295, ( 1267) ; Tirmizi, Salat 313, (422).

2923 - Abdullah Ibnu Malik Ibnu Buhayne (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ikamet basladiktan sonra namaz kilmakta olan bir adam gordu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) namazdan cikinca halk adamin etrafini sardi ve (Resulullah ona):
"Sabahi dort mu (kiliyorsun)? Sabahi dort mu (kiliyorsun)?" dedi."
Buhari, Ezan 38; Muslim, Musafirin 65, (711); Nesai, Imamet 60, (2,117).

2924 - Abdullah Ibnu Sercis (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sabah namazini kilarken bir adam mescide girdi. Mescidin yan tarafinda sunneti kildi. Sonra Rsulullah 'a dahil olup O 'nunla da farzi kildi. Aleyhissalatu vesselam namazi bitirince:
"Ey falan, su iki namazdan hangisini sayiyorsun? Tek basina kildigini mi, bizimle kildigini mi! '' buyurdular.''
Muslim, Musafirirn 67 ; (712) ; Ebu Davud, Salat 294, (l265); Nesai, Imamet 61, (2,117).

2925 - Ebu Seleme (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ashabtan bir cemaat ikameti isitmisti, hemen (sunnet) namaza kalktilar. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) onlara:
"Iki namazi beraber mi kiliyorsun.namazi beraber mi kiliyorsunuz? '' diye cikisti. Bu
(hadise) sabah namazi sirasinda cereyan etmisti. ''
Muvatta, Salatu'l-Leyl 31, (1, 128).

2926 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim sabahin iki rek'atini vaktinde kilamazsa gunes dogduktan sonra kilsin.''
Tirmizi, Salat 314, (423).

2927 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) 'den anlatildigina gore, sabah namazinin sunnetini kacirdigi olmustur: Ancak gunes dogdu sonra onu kaza etmistir."
Muvatta, Salatu'l-Leyl 32, (1, 128).

OGLENIN SUNNETLERI

2928 - Hz. Ali (radiyallahu anh) anlatiyor:"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ogleden once dort, ogleden sonra da iki rek'at kilardi.''
Tirmizi, Salat 315, (424).

2929 - Yine Tirmizi 'nin bir diger rivayetinde Hz. Aise soyle der: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) oglenin farzdan onceki dort rek'atli sunneti, namazdan once kilamazsa sonra kilardi.''
Tirmizi, Salat 317, (426).


2930 - Ummu Habibe (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdularki: "Kim ogleden once dort, ogleden sonra dadort (rek'at nafile) kilarsa, Allah onu atese haram eder. ''




Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.



----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2921-2930 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.