Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2891-2900 )

2891 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) demistir ki: "Kim iki namazi ozursuz olarak cem ederse buyuk gunah kapilarindan bir kapiya gelmis olur."
Tirmizi, Salat l38, (188).

2892 - Yine Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) demistir ki: "Resulullah (aleyhissalatu vessalam) Medine 'de yedi ve sekiz (rek 'at) ogle, ikindi, aksam ve yatsi namazlarini (cemederek) kildi. Eyyub (es-ahtiyani) der ki :"Belki de bu, yagmurlu bir gecedeydi.
"Oburu (Ebu 's-Sa'sa):
"Belki!'' dedi. ''
Buhari, Mevakit 12, Teheccut 30 ; Muslim, Musafirin 49, (705); Ebu Davud, Salat 274,(1210, 1211, 1214); Tirmizi, Salat 138, (187); Nesai, Mevakit 47, (1, 290).
Sahiheyn'in bir rivayetinde su ziyade var: "Hadisi Ibnu Abbas'tan rivayet eden raviye dendi ki: "Zannederim, ogleyi te'hir, ikindiyi ta'cil, keza aksami te'hir yatsiyi da ta'cil etmis olmali?'' Cevaben:"Bunu ben de boyle zannediyorum!'' dedi.

2893 - Muslim'de gelen bir baska rivayette soyle denmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) korku ve sefer hali olmaksizin ogle ve ikindiyi birlestirerek, aksam ve yatsiyi da birlestirerek kildi." Imam Malik: "Ben bunun, yagmurlu gunde yapilmis olacagini zannediyorum '' demistir.''
Muvatta, Kasru's-Salat 4, (1,144) ; Muslim, Musafirin 49, (705).

YOLCULUKTA NAFILE NAMAZLAR

2894 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a (onsekiz defa) refakat ettim. Ancak, sefer sirasinda nafile kildigini hic gormedim. Allah Teala hazretleri soyle buyurmustur:
"Resulullah'ta sizin icin guzel ornek vardir" (Ahzab 21 ). Ibnu Omer devamla der ki:
"Eger nafileyi kilsaydim namazi da tamkilardim."
Buhari, Taksiru's-Salat 11; Muslim, Musafirin 9, (689); Muvatta; Kasru's-Salat 22, (1,150); Ebu Davud, Salat 276, (1223); Tirmizi, Salat 391, Nesai, Taksiru's-Salat 5, (3, 122; 123).

2895 - Bera (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ben, Resulullah(aleyhissalatu vesselam)'a onsekiz seferde istirak ettim. Onun,gunes meyledince ogleden once kildigi iki rek'ati terketiyini gormedim."
Ebu Davud, Salat 276,(1222);Tirmizi, Salat 393,(550).

2896 - Nafi anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anh), oglu Ubeydullah'i seferde nafile kilarken gorurdu de bundan dolayi onu kinamazdi."
Muvatta, Kasru's-Salat, 24 (1,150).

2897 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte umre yapmak uzere Medine 'den Mekke 'ye dogru yola ciktik. Mekke 'ye gelince:
"Ey Allah 'in Resulu, annem babam sana feda olsun. Sen kisa kildin, ben tam kildim, sen yedin ben oruc tuttum, (ne dersiniz?) '' dedim. Su cevabi verdi:
"Ey Aise guzel yaptin ! '' buyurdu ve bu isimde beni kinamadi '' dedi. ''
Nesai, Taksiru's-Salat 4, (3, 122).

HAVF (KORKU) NAMAZI BABI

2898 - Sehl Ibnu Ebi Hasme (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ashabina korku namazi kildirdi.Bu maksadla ashabi arkasindaiki saf yapati. Hemen arkasinda bulunan safa birinci rek'ati kildirdi. Sonra ayaga kalkti ve arkasindakilere bir rek'at namaz kildirincaya kadar kiyamda kaldi. Sonra gerideki safta bulunanlar ilerledi, on safdakiler de geriledi. Bu sekilde ilerleyenlere de bir rek 'at namaz kildirdi. Sonra gerileyenler bir rek 'at namaz kilincaya kadar yerinde oturdu. Sonra da selam verdi.''
Buhari, Megazi 31; Muslim, Musafirin 309, (841); Muvatta, Salatu'l-Havf 1, (1,183); Tirmizi; Salat 398, (565); Ebu Davud, Salat, 282, (1337, 1338, 1339); Nesai, Salatu'l-Havf 1, (3,170-171)

2899 - Muvatta'nin bir diger rivayetinde soyle gelmistir: "Korku namazi soyledir: "Imam, beraberinde arkadaslarindan bir grup oldugu halde namaza durur, bir grup. da dusmana karsi yerini alir. Imam bir rek 'ati beraberindekilerle ruku ve secde ile kilar, ve ayaga (ikinci rek'ate) kalkar. Tam dogrulunca oyle kalir. Cemaat geri kalan rek'ati kendi baslarina tamamlayip selam verirler ve oradan ayrilirlar. Imam yerinde ayakta durmaya devam eder. Namazini kilanlar dusmanin karsisinda yerlerini alirlar. Namaz kilmamis olan digerleri gelip imamin arkasinda dururlar, tekbir getirerek uyarlar. Imam onlara da bir rek'at namaz kildirir, secdeden sonra oturur ve selam verir. Imama uyan bu ikinci gurup imam selam verince kalkip, geri kalan rek 'ati kilip selam verirler."
Muvatta, Salatu'l-Havf 2, (1, 183).

2900 - Hz Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Biz Zaturrika 'da,Resulullah(aleyhissalatu vesselam) ile beraberdik Koyu golgeli bir agacin yanina gelmistik. Bu agaci, altinda dinlenmesi icin Aleyhissalatu vesselam'a biraktik. (Resulullah kilicini agaca asip istiratte cekilmisti ki, O 'nu gizlice takip eden) musruklerden biri gelip (asili olan kilici kapip) kinindan siyirp (Resulullah'a):
"Benden korkuyor musun?" dedi. Aleyhissalltu vessalam :
"Hayir!" deyince"
"Peki seni benden kim kurtaracak?"
"Allah!" diye cevap verdi.(Duruma muttali olan) ashab adami tehdid etti. (o da kilinci kinina koydu ve agaca asti)Sonranamaz kilindi. Resulullah (aleyhisalatu vessalam) bir guruba iki rek 'at kildirdi.Bunlar geri cekildiler. Sonra ikinci gurup geldi, onlarada iki rek'at namaz kildirdi. Resulullah'in namazi dorde tamamlanmisti, cemaatin namazi ise iki rek'atti."

Buhari,Megazi 31, 84, 87; Muslim; Musafirin, 307- 311, (840,843); Nesai, Salatu'l-Havf 1, (3, 175,176, 178).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.



----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2891-2900 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.