Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1151-1160 )

1151 - Ibrzu Abbas (radiyallahu anhuma) hazretleri anlatiyor: "Akra' Ibnu'1-Habis (radiyallahu anh), Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a:
"Hacc her sene midir, omurde bir kere midir?" diye sordu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Bir keredir, fazla yapan nafile olarak yapmis olur!" diye cevap verdi."
Ebu Davud, Hacc 1, (1721); Nesai, Hacc 1, (5,111); Ibnu Mace, Menasik 2, (2886).

1152 - Yine Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in soyle dedigini rivayet etmistir: "Islam'da hacc yapmamak (saruret) yoktur."
Ebu Davud, Hacc 3, (1729).

1153 - Yine Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma), Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in su sozunu rivayet etmistir: "Hacc yapmak isteyen acele davransin."
Ebu Davud, Menasik 6, (1732).

1154 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'dan: "Umre vacib midir?" diye sorulmustu, su cevabi verdi:
"Hayir! Ancak, umre yapmaniz faziletli bir ameldir. "
Tirmizi, Hacc 88. (931).

1155 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'in: "Umre vacibtir" dedigi rivayet olunmustur.
Tirmizi, Hacc 88, (931).

1156 - Yukaridaki rivayetin bir benzeri Ibnu Mes'ud'dan vapilmistir. Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) hazretleri Soyle kiraat ederdi: ve derdi ki: "Eger gunah olmasaydi -Resulullah (aleyhissalatu vesselàm)'dan bu mevzuda hic bir sey isitmemis olmama ragmen- umre vaciptir derdim."
Rezin ilavesi.

MIKATLAR

1157 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) dedi ki: "Hacc aylari Sevval, Zulkade ve Zilhicce'den de on gundur."
Buhari, Hacc 33 (Tercume yani bab basligi olarak senetsiz kaydetmistir.)

1158 - Hisam Ibnu Urve (merhum) anlatiyor: "Abdullah Ibnu Zubeyr (radiyallahu anhuma) Mekke'de dokuz yil ikamet etti. Bu esnada Zilhicce'nin hilali ile yuksek sesle telbiyeye basladi. (Kardesi) Urve de onunla ayni seyi yapardi"
Muvatta, Hacc 50, (1, 339).

1159 - Kasim Ibnu Muhammed anlatiyor: "Hz. Omer (radiyallahu anh) Mekkelilere soyle hitab etti: "Ey Mekkeliler! Ne oluyor da uzak diyardan gelenler saclari daginik vaziyette iken sizler yaglaniyorsunuz? (Zilhicce) hilalini gorunce siz de telbiyedebulunun."
Muvatta, Hacc 49, (1, 339).

1160 - Ata'ya: "Mucavir (Mekke'de ikamet eden) hacc icin ne zaman telbiyede bulunur?" diye sorulmustu. Su cevabi verdi: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) mutemetti olarak gelince, terviye gunu, ogleyi kilip, devesine bindi mi hacc icin telbiyede bulunurdu."

Buhari, Hacc 82, (Tercume yani bab basligi olarak kaydedilmistir. Senetsizdir.)



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1151-1160 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.