Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 7161-7170 )

7161 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Muhakkak ki, Israilogullari yetmisbir firkaya bolundu, ummetim de yetmisikifirkaya ayrilacak. Biri haric hepsi atestedir. O haric olan cemaattir."

7162 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sizler, kendinizden once gelen ummetlerin sunnetine kulaci kulacina, arsini arsinina ve karisi karisina muhakkak tipa tip uyacaksiniz. Hatta onlar, daracik bir keler deligine girseler oraya siz de gireceksiniz."
Oradakiler, "Ey Allah'in Resulu! (Onlar) yahudiler ve hiristiyanlar mi?" diye sordular. Aleyhissalatu vesselam: "Bunlar degilse kimler olur?" buyurdular."

KADIN FITNESI

7163 - Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Her sabah mutlaka iki melek nida eder: "Kadindan vay erkegin haline!" ve "Erkekten vay kadinin haline!"

7164 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam mescidde otururken Muzeyre kabilesinden bir kadin girdi, cok susluydu, zinetleriyle mescidin icinde bile pek calimli yuruyordu. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam: "Ey insanlar! Kadinlarinizi mescidde susler takinmaktan ve calimli yurumekten men edin! Zira Israilogullari, kadinlari zinet takinip, mescidde calimli yuruyunceye kadar lanetlenmediler" buyurdular."

EMR-I BI'L-MA'RUF

7165 - Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gun): "Hicbiriniz kendisini tahkir etmesin" buyurmustu. Yanindakiler: "Ey Allah'in Resulu! Bizden biri nefsini nasil tahkir eder?" diye sordular. "Bir kimse oyle bir sey gorur ki, onunla ilgili birsey soylemesi Allah'in onun uzerindeki hakkidir. Fakat o, bu hususta konusmaz. (Yani, insanlardan cekinip konusmamakla nefsini tahkir etmis, alcaltmis olur). Allah Teala hazretleri de Kiyamet gunu, ona: "Su su meselede niye uzerine dusen sozu soylemedin?" diye hesaba ceker. Adam: "Konusmami halk korkusu engelledi" der. Allah Teala da: "Sen (insanlardan degil), once benden korkmaliydin" der."

7166 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina Habesistan muhacirleri donunce, onlara: "Habesistan diyarinda gordugunuz farkli seylerden bana anlatmaz misiniz?" buyurdular. Onlardan bir grub genc: "Elbette! Ey Allah'in Resulu!" dediler (ve anlatmaya basladilar): "(Bir gun) biz otururken, onlarin yasli rahibelerinden biri, basinin ustunde bir su kupu oldugu halde yanimizdan gecti, onlardan bir gence rastladi. Genc elinin birini rahibenin omuzlari arasina koyup onu itti. Kadin dizlerinin uzerine dustu ve kupu kirildi. Kadin yerden kalkinca, gence yoneldi ve: "Ey zalim! Allah kursuyu kurup, evvelin ve ahirini toplayip hesaba cektigi, el ve ayaklarin lisana gelip yaptiklarini anlattiklari (o Kiyamet gununde) sen bana yaptigin zulmun ne demek oldugunu bileceksin! Yarin Allah'in huzurunda benim halimle, kendi halinin ne oldugunu goreceksin!" dedi.
Ravi der ki: "Resulullah (bu anlatilanlari dinledikten sonra): "Rahibe dogru soylemis, rahibe dogru soylemis. Allah, zayiflarin intikamini guclulerden almayan bir ummeti nasil takdis edip (gunahlarindan arindirir?)" buyurdu."

7167 - Ebu Umame radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah (hacc esnasinda) birinci cemrenin yaninda iken yanina bir adam gelerek: "Ey Allah'in Resulu! Hangi cihad efdaldir?" dedi. Aleyhissalatu vesselam adama cevap vermedi. Adam ikinci cemrede gorunce tekrar ayni seyi sordu. Resulullah yine sukut buyurdular. Akabe taslamasini yapinca, binegine binmek uzere, ayagini ozengiye koyunca: "Soru sahibi nerdedir?" dedi. Adam da: "Iste benim ey Allah'in Resulu!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "(En efdal cihad) zalim sultana karsi hakki soylemektir!" buyurdular."

KENDINIZE DUSENE BAKIN

7168 - Hz. Enes Ibnu Malik radiyallahu anh anlatiyor: "(Bir gun) Ey Allah'in Resulu! Emr-i bi'l-ma'ruf ve'n-nehy-i ani'l-munker'i ne zaman terketmeliyiz?" diye sorulmustu. Aleyhissalatu vesselam su cevabi verdi: "Aranizda, sizden onceki milletlerde zuhur etmis olan seyler zuhura basladigi vakit."
Biz: "Bizden onceki ummetlerde ne zuhur etmisti?" diye sorduk.
"Hukumdarlik kucuklerinizin elinde oldugu, fuhus (her cesit cirkin ve kirli isler) buyuklerinizce islendigi, ilim de rezillerinizin eline gectigi vakit" buyurdular."
Ravi Zeyd Ibnu Yahya der ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in "ilim rezillerinizin eline gectigi vakit" sozunun manasinin aciklanmasi, "Ilmin, fasiklarin (harami alenen isleyen, farzlari alenen terkeden) eline gecmesi demektir."

7169 - Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri, Kiyamet gunu kulu mutlaka hesaba ceker. Hatta sunu da soyler: "Munkeri gordugun zaman onu tatbik etmene mani olan sey ne idi?" Eger Allah Teala hazretleri kula huccetini soylemeyi telkin ederse kul soyle der: "Ey Rabbim! Ben senin rahmetini umdum ve insanlardan korktum (ve dinin reddettigi munkerlere mudahaleyi bu sebeple terkettim)."

7170 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "(Bir gun) Resulullah aleyhissalatu vesselam yanimiza gelip soyle buyurdular: "Ey muhacirler! Bes sey vardir, onlarla imtihan olacaginiz zaman (artik cemiyette hicbir hayir kalmamistir. Onlarin siz hayatta iken zuhurundan Allah'a siginirim. (Bu bes sey sunlardir:)
l) Zina: Bir millette zina ortaya cikar ve aIeni islenecek bir hale gelirse, mutlaka o millette taun hastaligi yayginlasir ve onlardan once gelip gecmis milletlerde gorulmeyen hastaliklar yayilir.
2) Olcu-tartida hile: Olcu ve tartiyi eksik yapan her millet mutlaka kitlik, gecim sikintisi ve sultanin zulmune ugrar.
3) Zekat vermemek: Hangi millet mallarinin zekatini vermezse mutlaka gokten yagmur kesilir. Hayvanlar da olmasaydi tek damla yagmur dusmezdi.
4) Ahdin bozulmasi: Hangi millet Allah ve Resulunun ahdini (yani dusmanla yaptigi anlasmayi) bozarsa, Allah Teala hazretleri o millete, kendilerinden olmayan bir dusmani musallat eder ve ellerindeki (servet)lerin bir kismini onlar alir.

5) Kitabullahla hukmetmeyi terk: Hangi milletin imamlari Kitabullahla ameli terkederek Allah'in indirdigi hukumlerden islerine gelenleri secerlerse, Allah onlari kendi aralarinda savastirir."


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 7161-7170 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.