Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 7061-7070 )

SELAMI YAYMAK

7061 - Ebu Umame radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bize selami yayginlastirmamizi (tanidik, tanimadik herkese vermemizi) emretti."

GAYR-I MUSLIMIN SELAMI NASIL ALINIR?

7062 - Ebu Abdirrahman el-Cuheni radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Yarin ben yahudilere kadar gidecegim, sakin onlara, once siz selam vermeye kalkmayin. Onlar size selam verirse sadece "ve aleykum" deyin."

KAPI CALMA (IZIN ISTEME)

7063 - Ebu Eyyub el-Ensari anlatiyor: "(Bir gun), Ey Allah'in Resulu! Su selam malum. Isti zan (=izin istemek=kapi calmak) nedir?" diye sorduk. Su aciklamayi yaptilar: "(Bir baskasinin evine girmek isteyen) kimse (varligini duyurmak icin kapida, sesli olarak) subhanallah, Allahuekber, elhamdilillah! der, oksurup bogazini temizler (ve iceri girmek istedigini haber verip) ev halkindan boylece izin ister."

NASILSINIZ? DIYE HALI SORULAN

7064 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu nasil sabaha erdiniz?" diye sordum. Bana: "(Nafile) oruc tutmayan ve hicbir hastayi ziyaret edemeyen bir adam olarak hayir ile sabahladim" diye cevap verdi."

7065 - Ebu Useyd es-Sa'idi radiyallahu anh anlatiyor: "ResululIah aleyhissalatu vesselam, Abbas Ibnu Abdilmuttalib'in evine girerken, Abbas radiyallahu anh'a: "Esselamu aleykum" buyurmus, ev halki da: "Ve aleykesselam ve rahmetullahi ve berekatuhu" diye selamini almislar. Sonra Resulullah, "Nasilsiniz?" diye hal-hatir sormus, onlar da: "Allah'a hamdolsun, iyiyiz. Babamiz ve anamiz sana feda olsun, sen nasilsin ey Allah'in Resulu!" diye karsilik vermisler, Aleyhissalatu vesselam da: "Allah'a hamdolsun, ben de iyiyim!" buyurmustur."

BUYUGE IKRAM

7066 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Size bir kavmin buyugu gelince onu buyukleyin, ikramda bulunun."

HAPSIRANA TESMIT

7067 - Hz. Ali anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz hapsirinca "Elhamdulillah!" desin. Yanindakiler ona, yerkamukellah! desinler, hapsiran da onlara "Yehdikumullah ve yuslihu balekum (Allah size hidayette bulunsun ve halinizi iyi kilsin)" desin."

YANINDA OTURANA SAYGI

7068 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir adama rastladimi onunla konusur, muhatabi ayrilmadikca da yuzunu ondan cevirmezdi. Muhatabiyla musafaha yapsa, elini muhatabin elinden cekmiezdi. Ilk ceken muhatabi olurdu. Aleyhissalatu vesselam'in dizlerinin, yaninda oturan arkadasinin dizlerinden ileri Ciktigi da gorulmemistir."

MAZERETI KABUL

7069 - Cevzan el-Kufi radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim (din) kardesine bir ozur beyan eder de kardesi bunu kabul etmezse, onun uzerinde meks sahibinin gunahi kadar vebal olur."

SAKA

7070 - Ummu Seleme radiyallahu anha anlatiyor: "Hz. Ebu Bekr radiyallahu anh ticari maksatla, Aleyhissalatu vesselam'in vefatindan bir yil once Busra ya kadar gitmisti. Beraberinde Nu'ayman ve Suvaybit Ibnu Hermele de varlardi. Bunlar Bedir gazilerindendi.. Nu'ayman erzaklari gozetiyordu. Suvaybit mizahi seven sakaci birisiydi. Nuayman'a (bir ara): "Bana yiyecek bir seyler ver!" dedi. O ise: "Bekle de Ebu Bekir gelsin!" dedi. Suvaybit (biraz ofkelenerek) "Vallahi seni kizdirmasini bilirim!" dedi. Ravi der ki: "(Bir muddet sonra) bunlar bir kavme ugradilar. Suvaybit onlara:
"Benim bir kolem var, satin alirsaniz (ucuza verecegim)" der. Onlar da "Aliriz!" derler. Suvaybit: "Ancak simdiden soyleyeyim, kolem cenebazdir, o size: "Ben hur kimseyim (kole degilim)" diyecektir. Eger o boyle dedi diye almaktan vazgececekseniz (alici olup da) kolemle arama fesad sokmayin!" dedi. Onlar: "Hayir! biz onu senden satin alacagiz!" dediler ve (pazarlik edip) on deve mukabili Nuayman'i satin aldilar. Sonra yanina gelip, boynuna sarik veya ip bagladilar. Nu'ayman: "Bu adam sizinle alay ediyor, ben hurum, kole degilim" dedi. Adamlar: "Senin boyle soyleyecegini bize haber vermisti (yalanlarinla bizi kandiramazsin)" dediler ve Nuayman'i alip goturduler.

Derken Hz. Ebu Bekr geldi. Durumu kendisine haber verdiler. Ravi der ki: "Hz. Ebu Bekr o kavmin pesine dustu, develerini geri verdi ve Nu'ayman'i kurtardi. Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina dondukleri zaman hadiseyi haber verdiler. Bu hadiseye Aleyhissalatu vesselam ve ashabi bir yil gulduler."



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 7061-7070 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.