Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6881-6890 )

MEKKE'NIN FAZILETI

6881 - Safiyye Bintu Seybe radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i Fetih yilinda dinlemistim. Soyle buyurdular:
"Ey insanlar! Allah arz ve semayi yarattigi gun Mekke'yi haram kilmistir. Orasi Kiyamet gunune kadar haramdir. Bitkisi surulmez, av hayvani urkutulmez, buluntusu da sadece (sahibini bulmak uzere) ilan etmek icin alinir."
Bu esnada (amcasi) Abbas radiyallahu anh: "Izhir otu haric (olsun!). Cunku evler ve kabirler icin ona ihtiyacimiz var!" dedi. Aleyhissalatu vesselam da: "Izhir otu haric!" buyurdular."

6882 - Ayyas Ibnu Ebi Rebi'a el-Mahzumi radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bu ummet, su haram yerlere hakki oldugu hurmeti gosterdigi muddetce hayir uzere devam eder. Bu hurmete riayet etmediler mi helak olurlar."

MEDINE'NIN FAZILETI

6883 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ey Allahim! Ibrahim aleyhisselam senin Halilindir, peygamberindir. Sen Mekke'yi Ibrahim'in diliyle haram kildin. Ey Allahim! Ben de senin abdin ve peygamberinim. Ben de (Medine'yi) iki kayaligi arasinda kalan kismiyla haram kiliyorum."

6884 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Uhud, suphesiz bizi seven, bizim de kendisini sevdigimiz bir dagdir ve cennet bahcelerinden bir bahcenin ustundedir. Ayr dagi da cehennem derelerinden bir derenin uzerindedir."

YAGMUR YAGARKEN KA'BE'YI TAVAF

6885 - Davud Ibnu Aclan radiyallahu anh anlatiyor: "Babam Ikal ile birlikte yagmurlu bir gunde tavafta bulunduk. Tavafimiz bitince Makam(-i Ibrahim)in arka kismina geldik. Babam orada dedi ki: "Enes Ibnu Malik radiyallahu anh ile birlikte yagmur altinda tavaf yaptim. Tavafi bitirdigimizde, buraya geldik, iki rek'at namaz kildik. O zaman Enes radiyallahu anh bize: "Tavafa yeniden baslayin. Zira magfiret olundunuz. Biz Resulullah aleyhissalatu vesselam'la birlikte yagmur altinda tavaf etmistik de bize boyle buyurmustu" dedi."

YAYA OLARAK HACC YAPMAK

6886 - Ebu Said radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ve ashab-i kiram hazerati radiyallahu anhum ecmain, Medine'den Mekke'ye yaya olarak hacc yaptilar. (Bu sirada) Aleyhissalatu vesselam: "Izarlarinizi (=vucudun belden asagisini orten pestemal) bellerinize baglayin" buyurmus, sonra da bazan hizli bazan yavas yurumustu."

RESULULLAH'IN KURBANLARI

6887 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam kurban kesmek istedigi zaman iki tane buyuk sisman cift boynuzlu alaca, hadimlastirilmis koc alirdi. Bunlardan birisini Allah'in birligine ve kendisinin peygamberligine sehadet eden ummeti adina keser, digerini de Muhammed ve AI-i Muhammed aleyhissalatu vesselam adina keserdi."

KURBAN BAYRAMINDA KESILEN KURBAN VACIB MI?

6888 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Maddi imkani olup da kurban kesmeyen namazgahimiza sakin yaklasmasin."

KURBAN KESMENIN SEVABI

6889 - Zeyd Ibnu Erkam radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in ashabi: "Ey Allah'in Resulu dediler, bayram gunu kesilen su kurban nedir?"
"Bu babaniz Ibrahim aleyhisselam'in sunnetidir" buyurdular. Ashab: "Pekiyi, kurban kesmede bize ne gibi sevap var ey Allah 'in Resulu!" dediler.
"Kurbanin her bir kili icin bir sevap" buyurdular. Ashab tekrar: "(Kesilen kurban, koyun kuzu gibi) yunlu ise ey Allah'in Resulu (sevap nasil olacak)?" diye sordular. Aleyhissalatu vesselam: "Yunun her bir kili icin de bir sevap var!" buyurdular."

MUSTEHAB OLAN KURBANLAR

6890 - Yunus Ibnu Meysere Ibni Halbes radiyallahu anh anlatiyor: "Ebu Sa'id ez-Zurakki -ki Resulullah aleyhissalatu vesselam'in ashabindandir- ile birlikte kurbanlarimizi satin almaya ciktik.

Yunus der ki: "Ebu Sa'id vucudca ne iri ne de alcak olan siyah nisanli bir koca isaret ederek bana dedi ki: "Bana sunu satin al!" Ebu Said, sanki bu kocu Resulullah aleyhissalatu vesselam 'in kocuna benzetmisti."



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6881-6890 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.