Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6831-6840 )

MUBAREZE (TEKE TEK SAVAS) VE SELEB

6831 - Seleme Ibnu'l-Ekva' anlatiyor: "Bir adamla teke tek vurustum ve herifi geberttim. Onun selebini (esyalarini) Resulullah aleyhissalatu vesselam bana verdi."

6832 - Semure Ibnu Cundeb radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Kim bir kafiri oldururse seleb'i onundur" buyurdular."

GULUL (GANIMETTEN CALMA)

6833 - Ubade Ibnu's-Samit radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Huneyn gunu bize, ganimet malindan bir devenin yaninda namaz kildirdi. Namazdan sonra deveden bir parca yun alip onu iki parmagi arasina koydu sonra: "Ey insanlar! buyurdu. Su yun parcasi bile sizin ganimetlerinizdendir. Bir iplik, bir igne, bundan daha degerli, daha degersiz bile olsa buraya getirin. Zira (getirmemek gululdur yani hirsizlik); gulul ise, Kiyamet gunu yapan icin ardir, ayiptir, atestir."

NEFEL (GANiMETTEN AYRI OLARAK VERILEN PARA)

6834 - Amr Ibnu Su'ayb an ebihi an ceddihi radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan sonra nefel (yani mucahide ganimetteki hissesinden baska bir sey) yoktur.Muslumanlarin kuvvetli olanlari (kazandiklarindan) zayif olanlara verirler. "
(Ravilerden) Reca demistir ki: "Suleyman Ibnu Musa'nin soyle soyledigini isittim: "Mekhul bana Habib Ibnu Mesleme'den rivayeten dedi ki: "Resulullah savasa giderken (askerlerden bazilarina digerlerinden fazla olarak) dortte bir ve savas donusunde ucte bir nisbetinde nefel (denen ziyade bir ikram)da bulundu." Bunun uzerine Amr: "Ben sana babam vasitasiyla (sahabi olan) dedemden rivayet ediyorum, sen ise Mekhul'den hadis rivayet ediyorsun" demistir."

DEVLET BASKANININ SAVASA YOLLADIGI ORDUYA TAVSIYESI

6835 - Safvan Ibnu Assal radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam beni seriyyede savasa gonderdi. (Yola cikarken) su talimati verdiler: "Allah'in adiyla, Allah yolunda yuruyun. Allah'i inkar edenlerle savasin. Iskence yapmayin, (ahidde bulundugunuz taktirde) ahdinizi bozmayin, cocuklari oldurmeyin."

ALLAH'A ISYANDA KULA ITAAT YOK

6836 - Ebu Said radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Alkame Ibnu Mucezzez radiyallahu anh'i, benim de icinde bulundugum bir askeri birligin basinda savasa gonderdi. Kumandan gazvesinin basina gecince veya yolda belli bir yere varinca, askerlerden bir grup, kendisinden (ayri gitmek) hususunda izin istedi. Onlara izin verdi. Baslarina Abdullah Ibnu Huzafe Ibnu Kays es-Sehmi'yi sorumlu tayin etti. Ben onunla savasanlar icerisinde idim. Yolun bir yerine gelmistik, (mola sirasinda) askerlerden bazilari isinmak veya uzerinde (yemek) yapmak maksadiyla bir ates yaktilar. Komutanimiz Abdullah -ki sakaci birisiydi- "sizin uzerinizde itaat edilmek ve sozu dinlenmek hakkim yok mu?"diye sordu. Askerler: "Elbette var!" dediler. "Oyleyse, dedi ne emredersem yapacaksiniz degil mi?" Askerler yine: "Elbette!" dediler. Bunun uzerine komutan: "Su halde size, su atese atilmayi emrediyorum" dedi. Askerlerin birkismi kalkip emri yerine getirmeye hazirlandilar. Abdullah, onlarin atese atilacaklarina inaninca: "Kendinizi tutun, ben size saka yapmistim" dedi.
Medine'ye donunce, bu hadiseyi Resulullah aleyhissalatu vesselam'a anlattilar. Efendimiz soyle buyurdular: "Onlardan (yani basinizdakilerden) kim size Allah'a isyani emrederse ona itaat etmeyin."

BIATA VEFA GEREKIR

6837 - Ebu Saidi'l-Hudri radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bilesiniz, Kiyamet gunu ahdini tutmayan her vefasiza vefasizliginin derecesine uygun bir bayrak dikilecek (boylece vefasizligi teshir edilecek)tir."

HACCA GITME

6838 - Ibnu Abbas veya Fadl Ibni Abbas -veya bunlardan biri bir digerinden- anlatmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim hacc yapmak isterse acele etsin. Cunku olur ki insan hastalanir (binegi) kaybolur, (gitmeye mani) bir is zuhur eder."

HACCIN FARZ KILINMASI

6839 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Halk: "Ey Allah'in Resulu, haccetmek her sene farz midir?" diye sormustu. "Eger "Evet!" desem bu vacip olur. Eger vacip olsa, bunu yerine getiremezsiniz, bu durumda yerine getirmezseniz azab gorursunuz" buyurdular."

HACC VE UMRENIN FAZILETI


6840 - Hz. Omer radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hacc ve umreyi pespese yapin. Cunku bunlarin pespese yapilmasi, tipki korugun demirin pasini temizlemesi gibi, fakri ve gunahlari temizler."



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6831-6840 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.