Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6051-6060 )

6051 - Ebu Saidi'l-Hudri radiyallahu anh'in anlattigina gore, kendisi, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in, buyuk veya kucuk abdest bozarken kibleye yonelmmeyi yasakladigina sahid olmustur."

6052 - Hz. Cabir radiyallahu anh, Ebu Saidi'l-Hudri'nin: "Resulullah, beni, ayakta su icmekten ve kibleye donuk olarak akitmaktan yasakladi" dedigini isitmistir.

6053 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaninda, fercleriyle kibleye yonelmekten hoslanmayan bazi kimseler zikredilmisti, soyle buyurdular:
"Bunlarin oyle yaptiklarini saniyorum. Benim abdest bozmak uzere oturdugum yeri kibleye cevirin."

6054 - Hz. Cabir anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, akitirken kibleye yonelmemizi yasaklamisti. Ancak, vefatindan bir yil kadar once ben onun kibleye karsi akittigini gordum."

ISTIBRA

6055 - Isa Ibnu Yezdad el-Yemani babasindan naklen diyor ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz akitinca, erkeklik uzvunu uc sefer ceksin."

YOLA ABDEST BOZULMAZ

6056 - Ebu Sa'id el-Himyeri rahimehullah anlatiyor: "Muaz Ibnu Cebel radiyallahu anh, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in ashabinca isitilmemis seyler rivayet ediyor, onlarin isittigi (bircok) seylerde de sukut ediyordu. Abdullah Ihnu Amr radiyallahu anhuma'ya onun rivayet ettigi bir hadis ulasmisti ki:
"Allah'a yemin olsun! Ben, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in bunu soyledigini isitmedim. Muaz'in, kaza-i hacet hususunda sizi yakinda fitneye atmasindan korkarim!" dedi. Onun bu sozu Muaz'a ulasti (ve bir gun) Abdullah'la karsilasti. Muaz:
"Ey Abdullah Ibnu Omer! Surasi muhakkak ki, Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan gelen bir hadisi tekzib etmek nifaktir. Bunun gunahi da bunu soyleyenedir. Ben, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in soyle soyledigini kesinlikle dinlemistim: "Lanete sebep olan su uc seyden kacinin: Suyun geldigi yollara, (halkin istifade ettigi) golgelere, yollarin ustune abdest bozmak."

6057 - Hz. Cabir Ibnu Abdillah radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Geceleyin yollarin uzerine yatmaktan, oralarda namaz kilmaktan sakinin. Cunku yollarin ustu yilanlarin ve vahsi havvanlarin siginagidir. Yollarin uzerine abdest bozmaktan da sakinin. Cunku bu, lanet vesilesidir."

6058 - Salim radiyallahu anh babasindan naklen anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam yol ortasinda namaz kilmayi, oralarda buyuk veya kucuk abdest bozmayi yasakladi."

HELADA GOZUKMEMEK

6059 - Hz. Enes Ibnu Malik radiyallahu anh anlatiyor: "Bir seferde Resulullah aleyhissalatu vesselam ile beraberdim. Abdest bozmak uzere uzaklasti. Sonra geldi. Su istedi ve abdest aldi."

6060 - Ya'la Ibnu Murre, babasindan naklen anlatiyor: "Ben bir seferde Resulullah aleyhissalatu vesselam'la beraberdim. Bir ara kaza-yi hacette bulunmak istedi. Bana dedi ki: "Su iki bodur hurmayi bana getir ve onlara: "Resulullah aleyhissalatu vesselam sizin (sutre olmak uzere biraraya gelmenizi emrediyor!" de!" buyurdular. (Ben de dedigini yaptim), onlar hemen toplandilar. Aleyhissalatu vesselam onlari sutre olarak kullanip, kaza-yi hacetini yapti. Sonra bana:

"Agaclarin yanlarina var ve onlara: "Herbiriniz eski yerine gitsin!" de!" buyurdular. Ben emri onlara ulastirdim. Onlar da yerlerine donduler."


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6051-6060 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.