Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5171-5180 )

5171 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Seytan insan suretinde temessul eder ve bir cemaate gelerek onlara yalan seyler soyler. Bir muddet sonra cemaattekiler dagilirlar. Onlardan biri:
"Bir adam dinledim, yuzunu de tanirim ama ismini bilmiyorum. Soyle soyle soylemisti" diyerek (onun yalanini bilmeden tekrar eder)"
Muslim, Mukaddime 7. hadisin arkasinda).

YALANIN MUBAH OLDUGU YERLER

5172 - Esma Bintu Yezid radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ey insanlar! Pervanenin atese atilmasi gibi sizi yalanin pesine dusmeye sevkeden sey nedir? Halbuki, uc yer haric yalanin her cesidi ademogluna haramdir: Bu uc yere gelince:
1. Erkegin, rizasini saglamak icin hanimina yalani,
2. Harpte soylenecek yalan. Cunku harp bir hileden ibarettir.
3. Iki muslumanin arasinda sulhu saglamak kasdiyla soylenen yalan."
Tirmizi, Birr 26, (1940).

5173 - Ummu Kulsum Bintu Ukbe radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i isittim, diyordu ki:
"Iki kisinin arasini duzelten, hayir soyleyip, hayir teblig eden kimse yalanci degildir."
Buhari, Sulh 2; Muslim, Birr 101, (2605); Ebu Davud, Edeb 58, (4921); Tirmizi, Birr 26, (1939).

5174 - Safvan Ibnu Suleym ez-Zuhri radiyallahu anh anlatiyor: "Bir adam: "Ey Allah'in Resulu! Ben karima yalan soyleyeyim mi?" demisti. Aleyhissalatu vesselam: "Yalanda hayir yoktur!" buyurdular. Adam:
"Vaadde bulunmama, lehinde soylememe ne dersiniz?" diye tekrar sordu. Aleyhissalatu vesselam da: "Oyleyse sana bir vebal yok!" buyurdular."
Muvatta, Kelam 18, (2, 990).

5175 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ibrahim aleyhisselam sadece uc yalan soylemistir: Bunlardan ikisi Allah'in zatiyla ilgili; biri "Inne sagimu" sozudur; digeri de"Bel fegalehu kebiruhum haza" sozudur. Bir tanesi de zevce-i pakleri Sare Hatun hakkindadir. Hz. Ibrahim zalim birinin diyarina (Misir'a) beraberinde Sare de oldugu halde gelmisti. Sare guzel bir kadindi. Sare'ye: "Bu cebbar herif, bilirse ki sen karimsin, senin icin bana galebe calar. Eger sana soracak olursa, kizkardesim oldugunu soyle! Cunku sen, zaten Islam yonunden kardesimsin, din kardesiyiz. Ben yeryuzunde senden ve benden baska bir musluman bilmiyorum" dedi.
Bunlar zalim kralin memleketine girince, adamlarindan biri bunlari gordu. Hemen gidip:
"Senin memleketine oyle guzel bir kadin girdi ki, sizden baskasinin olmasi munasib degildir" dedi. Kral derhal adamlar gonderip, Sare'yi yanina getirtti. Hz. Ibrahim namaza durdu. Sare adamin yanina girince, kraI (onu ayakta karsiladi, fakat) elini ona uzatamadi. Eli siddetli sekilde tutuldu. Sare'ye:
"Elimi salmasi icin Allah'a dua et! Sana zarar vermeyecegim!" dedi. Sare de dedigini yapti. Ama kral tekrar Sare'ye satasmak istedi. Eli, oncekinden daha siddetli tutulup kaldi. Sare'ye ayni sekilde ricada bulundu. O da kabul etti. (Adam normal hale donunce tekrar) satasmak istedi. Eli onceki iki seferden daha siddetli sekilde tutuldu. Sare'ye yine:
"Allah'a dua et, elimi salsin, sana zarar vermeyecegim!" diye rica etti. Sare dua etti, adamin elleri acildi. Kral kadini getiren adami cagirdi ve ona: "Sen bana insan degil bir seytan getirmissin. Bunu diyarimdan cikar!" dedi. Sare'ye, Hacer'i bagis olarak verdi.
Sare yuruyerek geldi. Ibrahim onu gorunce:
"Nasilsin, ne haber?" dedi. Sare:
"Hayir var! Allah cebbarin elini tuttu ve (bana) bir hadim verdi!" dedi."
Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh der ki:
"Ey sema suyunun ogullari! Bu kadin (Hacer) sizin annenizdir."
Buhari, Enbiya 9, Buyu' 100, Hibe 36, Nikah 12, Ikrah 6; Muslim, Fezail 154, (2371); Ebu Davud, Talak 16, (2212); Tirmizi, Tefsir, Enbiya, (3165).

RESULULLAH HAKKINDA YALAN

5176 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Benim hakkimda yalan soylemeyin. Zira benim uzerime yalan uyduran cehenneme girer."
Buhari, Ilm 38; Muslim, Mukaddime 1, (1); Tirmizi, Ilm 8, (2662).

5177 - Ibnu'z-Zubeyr radiyallahu anhuma anlatiyor: "Babama dedim ki: "Ben niye senin Resulullah'tan hadis rivayetini isitmiyorum. Halbuki falan ve falandan cokca isitiyorum?" Bana su cevabi verdi:
"Evet ben, musluman oldugum gunden beri Aleyhissalatu vesselam'i hic terketmedim. Hep beraber olduk. Ancak O'nun soyle soyledigini de isittim:
"Kim bile bile bana yalan nisbet ederse atesteki yerini hazirlasin."
Buhari, Ilm 38; Ebu Davud, Ilm 4, (3651).

5178 - Mugire Ibnu Su'be radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Benim uzerime soylenen yalan, bir baskasi uzerine soylenen yalan gibi degildir. Oyleyse kim bile bile bana yalan nisbet ederse cehennemdeki yerini hazirlasin!"
Buhari, Cenaiz 34; Muslim, Mukaddime 4, (4); Tirmizi, Ilm 9, (2664).

5179 - Mucahid merhum anlatiyor: "Buseyr el-Asevi, Hz. Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'ya gelip:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki..." diyerek birseyler anlatmaya kalkti. Ancak Ibnu Abbas onu konusmaya birakmadi ve kendisine iltifat etmedi. Buseyr:
"Sozlerimi niye dinlemiyorsunuz? Ben size Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan anlatiyorum, hic tinmiyorsunuz, nicin?" diye sordu. Ibnu Abbas ona su cevabi verdi:
"Biz vaktiyle, bir kimsenin "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki" dedigini isitince, gozlerimizi ona cevirip kulaklarimizi da dinlemek uzere uzatiyorduk. Ne zaman ki, insanlar hadis rivayetinde laubalilestiler, biz de onlardan ancak bildiklerimizi almaya basladik."
Muslim, Mukaddime 7, (7).

KIBIR VE UCUB

5180 - Ebu Said ve Ebu Hureyre radiyallahu anhuma anlatiyorlar: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah Teala hazretleri soyle dedi: "Buyukluk ridamdir, izzet de izarimdir. Kim bu iki seyde benimle niza ederse ona azab veririm."

Muslim, Birr 136; Ebu Davud, Libas 29, (4090).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5171-5180 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.