Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 981-990 )

981 - Ebu Mes'ud el-Bedri (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir adam, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a, yularlanmis bir deve getirerek: "Bu Allah yoluna bagisimdir" dedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) adama:
" Buna karsilik sana, kiyamet gunu, her biri yularlanmis yedi yuz deve vardir!" dedi.
Muslim, Imaret 132, (1892); Nesai, Cihad 46, (6, 49).

982 - Adiyy Ibnu Hatim (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a:
"- Sadakanin hangisi efdal (Allah nazarinda en kiymetli)dir?" diye sorulmustu, su cevabi verdi:
" Allah yolunda bir koleyi hizmete koymak veya Allah yolunda (askerler icin) bir cadir kurmak (bagislamak) veya dol alma yasina basan bir deveyi (hibe, iare veya karz suretinde) bagislamak. "
Tirmizi, Fedailu'l-Cihad 5, (1626).

983 - Zeyd Ibnu Halid (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soyle buyurdular:
"Kim Allah yolunda bir askerin techizatini temin ederse bizzat gaza yapmis olur. Kim, gazaya cikan bir askerin geride kalan ailesine hayirli himayede bulunursa gaza yapmis olur."
Buhari, Cihad 38; Muslim, Emaret 135,136, (1899); Ebu Davud, Cihad 21, (2509); Tirmizi, Fedailu'l-Cihad 6, (1628); Nesai, Cih d 44, (6, 46).

984 - Ebu Eyyub (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalàtu vesselam)'i dinledim soyle demisti:
"Size bir cok memleketlerin fethi muyesser kilinacak. Oralarda (komsu kuffarla cihad icin) toplanmis askeri birlikler goreceksiniz. Size bu birliklerle sefere cikmak vazifesi verilecek. Bazilariniz onlarla (hasbi olarak) sefere cikmak istemiyerek, adamlarinin arasindan svisip gazveye (ucretsiz) katilmamanin yollarini arayacak. Arkadan da kendileriyle anlasacak kabileler arastirip, onlara: "Falanca orduya size bedel katilmam icin beni ucretle tutacak yok mu, falanca orduya size bedel katilmam icin beni ucretle tutacak yok mu?" diyecek. Bilesiniz, (hasbeten gazveye gitmekten kacan bu adam) bir ucretlidir, son damlasina kadar kanini akitsa da (gazi degildir, sehit sayilmaz, uhrevi ucretten mahrumdur)."
Ebu Davud, Cihad 30, (2525).

985 - Zeyd Ibnu Eslem anlatiyor: "Ebu Ubeyde, Hz. Omer (radiyallahu anhuma)'e yazarak Rum cemaatlerini ve bunlardan duydugu endiseyi belirtti. Hz. Omer (radiyallahu anh) kendisine su cevabi verdi: "Emma ba'd: Bil ki, mu'min bir kula nerede bir siddet inecek olsa Allah ondan sonra bir ferec (kurtulus) verir. Zira bir zorluk iki kolayliga asla galebe calamaz. Cenab-i Hakk da Kur'an-i Kerim'inde soyle buyurmustur: "Ey iman edenler, sabredin, dusmanlarinizdan daha sabirli olun, cihada hazir bulunun, Allah'tan da korkun ki basariya eresiniz" (Al-i Imran 200).
Muvatta, Cihad 6, (2, 446).

SEHADET VE SEHIDIN FAZILETI

986 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Cennete giren hic kimse dunyaya geri donmek istemez, yeryuzunde olan her sey orada vardir. Ancak sehid boyle degil. O, mazhar oldugu ikramlar sebebiyle yeryuzune donup on kere sehit olmayi temenni eder. "
Bir rivayette su ziyade mevcut: ".. Sehid haric, o, sehidlik sebebiyle mazhar oldugu ustunlukler ve kerametler sebebiyle. . . (donmek ister). "
Buhari, Cihad 5, 21; Muslim,Imaret 108, 109, (1877); TirmizI, Fedailu'l-Cihad 13, (1643);
Nesai, Cihad 30, 6, 32).

987 - Ibnu Ebi Umeyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Allah yolunda oldurulmem; bana butun evlerde ve cadirda yasayanlarin benim olmasindan daha sevgilidir."
Nesai, Cihad 30, (6, 33).

988 - Hz. Mugire (radiyallahu anh) dedi ki: "Peygamberimiz (aleyhissalatu vesselam), Rabbimizin risaletini getirmistir. Bir de bize bildirdi ki, bizden kim oldurulurse cennetlik olacaktir. Bu sebeple biz, olumu, sizin hayati sevdiginizden daha cok seviyoruz."
Buhari, Cizye 1, Tevhid 46, (Buhari, Kitabu't-Tevhid'de muallak olarak kaydetmistir. Rezin tam olarak kaydeder).

989 - Ebu Katade (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir adam sordu:
"- Ey Allah'in Resulu, Allah yolunda olduruldugum takdirde, butun hatalarim ortulecek mi?"
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) : " Evet, sen sabreder, mukafaat bekler, geri kacmadan ileri atilir vaziyette oldugun halde oldurulursen!" diye cevap verdi. Ve adama sordu:
" Nasil sormustun?" Adam sorusunu aynen yeniledi. Bunun uzerine aleyhissalatu vesselam Efendimiz sozlerini soyle tamamladi:
" Evet, (kul) borcu haric, butun gunahlarin affedilecek. Zira Cebrail bu hususu bana haber verdi!"
Muslim, Imaret 117, (1885); Muvatta, Cihad 31, (2, 461); Nesai, Cihad 32, (2, 33).

990 - Muslim, Abdullah Ibnu Amr Ibni'l-As (radiyallahu anhuma)'dan sunu kaydeder:
"- Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soyle buyurdular:
"Sehidin -borc haric- butun gunahlari affedilir."

Muslim, Imaret 118.




Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 981-990 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.