Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4561-4570 )

4851 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim muslumanlarin kadilik hizmetini talep edip elde etse, sonra adaleti zulmune galebe calsa cennete girer. Zulmu adaletine galebe calsa, ates onundur."
Ebu Davud, Akdiye 2, (3575).

4852 - (Abdullah) Ibnu Ebi Evfa anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kadi zulmetmedikce, Allah Teala hazretleri onunla birliktedir (yardimcisidir). Zulme yer verdigi zaman onu terkeder, artik seytan onunla beraber olur."
Tirmizi, Ahkam 4, (1330).

MUCTEHIDIN SEVABI


4561 - Ibnu Amr Ibni'l-As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Habesliler sizi terkettikce onlari terkedin. Zira, Ka'be'nin hazinesini sadece zu's-suvaykateyn (ince bacakli olan kimse) cikaracaktir."
Ebu Davud, Melahim 11, (4309).

MEDINE'NIN FAZILETI

4562 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Medine'yi su su yer arasinda kalan kisimlariyla haram ilan etti. "Kim bu harami ihlal edecek bir davranista bulunursa, Allah'in, meleklerin ve butun insanlarin laneti onun uzerine olsun. Allah Kiyamet gunu o kimseden ne farz ne nafile (hicbir hayir) kabul etmesin" (buyurdu)."
Buhari, Fezailu'l-Medine 1, I'tisam 6; Muslim, Hacc 462, 463,464, (1365, 1366, 1367).

4563 - Yine Sahiheyn'in bir rivayetinde anlatildigina gore, Resulullah aleyhissalatu vesselam (Medine'nin disina dogru) yurudu. Onunde Uhud gorunmustu:
"Bu dag var ya, o bizi cok seviyor, biz de onu seviyoruz" buyurdular. Medine'ye yonelince de:
"Ey Allahim! Hz. Ibrahim Mekke'yi haram kildigi gibi, ben de (Medine'yi) iki dagi arasiyla haram kiliyorum. Allahim, (Medine halkini) mudd ve sa'larinla mubarek kil" buyurdular."
Buhari, Fezailu'l-Medine 6; Muslim, Hacc 462, (1365).

4564 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Biz Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan Kur'an-i Ker'im ve bir de su sahifede olandan baska bir sey yazmadik.. (Bu sahifede bulunana gelince,) Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurmustu ki:
"Medine Ayr dagi ile Sevr dagi arasinda kalan hudud icerisinde haramdir. Kim orada bir bid'atte bulunur veya bid'atciyi himaye ederse, Allah, melekler ve butun insanlarin laneti onun uzerine olsun. allah onun ne farz, ne nafile hicbir hayrini kabul etmesin. Muslumanlarin garantisinde ihanet ederse, Allah'in meleklerin ve butun insanlarin laneti uzerine olsun. Onun (Kiyamet gunu) ne farz ve ne nafile hicbir hayri kabul edilmez."
Buhari, Fezailu'l-Medine 1, Cizye 10, 17, Feraiz 21, I'tisam 5; Muslim, Hacc 467, (1370); Ebu Davud, Menasik 99, (2034, 2035), Tirmizi, Vela ve'l-Hibe 3, (2128). Bu rivayetin metni Sahiheyn'e uygundur.
Ebu Davud'da su ziyade var: "Otu yolunmaz, av hayvani urkutulmez, yitik mali, onu ilan edecek olan alabilir. Hic kimseye kital maksadiyla orada silah tasimak caiz olmaz. Oradan agac kesilmez. Kisi devesini otlatabilir."

4565 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Medine'nin sikinti ve mesakkatlerine ummetimden sabir gosteren herkese, Kiyamet gunu sefaatci ve (hayir ameline) sahid olacagim."
Muslim, Hacc 484, (1378); Tirmizi, Menakib, (3920).

4566 - Sufyan Ibnu Ebi Zuheyr radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Yemen fethedilecek. Bir grup insan, Medine'den oraya aileleri ve kendilerine tabi olanlarla gidecekler. Halbuki bilselerdi, Medine onlar icin hayirliydi. Sam da fethedilecek. Bir kavim Medine'den aileleri ve kendilerine tabi olanlarla oraya goc edecekler. Bilselerdi Medine onlar icin hayirli idi. Irak da fetholacak. Bir grup kimse ailesi ve kendilerine tabi olanlarla Medine'den oraya tasinacaklar. Halbuki bilselerdi Medine onlar icin hayirli idi."
Buhari, Fezailu'l-Medine 5; Muslim, Hacc 497, (1388); Muvatta, el-Cami' 7, (2, 887, 888).

4567 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ben karyeleri yiyen bir karye(ye hicret)le emrolundum. Buna Yesrib diyorlar. Burasi Medine'dir. Medine, tipki korugun curufu ayirmasi gibi insanlari(n kotusunu) defedip ayirir."
Buhari, Fezailu'l-Medine 2; Muslim, Hacc 488, (1382); Muvatta, el-Cami' 4, (1, 886).

4568 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Medine'de olmeye muktedir olan orada olsun. Zira ben, orada olene sefaat ederim."
Tirmizi, Menakib, (3913).

4569 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Medine'ye geldigi vakit Ebu Bekr ve Bilal radiyallahu anhuma hastalandilar. Ben yanlarina gittim:
"Ey babacigim, dedim. Kendini nasil hissediyorsun? Ey Bilal sen nasilsin?" diye sordum. Hz. Ebu Bekr radiyallahu anh hummaya yakalaninca: "Her insana "sabahin hayirli olsun" denmistir. Halbuki olum ona ayakkabisinin bagindan daha yakindir" derdi. Hz. Bilal radiyallahu anh da humma nobetinden cikinca sesini yukseltir ve (Mekke'ye hasretini ifade eden su beyitleri) terennum ederdi:
"Bilmem ki! Mekke vadisinde etrafimi izhir ve celil otlari sarmis olarak bir gece daha gecirebilecek miyim? Mecenne suyuna ulasacagim bir gun daha gelecek mi? (Mekke'nin) Same ve Tafil daglari bana bir kere daha gorunecek mi?"
(Sonra Bilal soyle beddua etti: "Allahim, bizi yurdumuzdan cikarip bu cebali diyara suren Seybe Ibnu Rebi'a, Utbe Ibnu Rebi'a ve Umeyye Ibnu Halef'e lanet et!)
Hz. Aise der ki: "(Ben gidip, bunlardaki Mekke hasretini) Resulullah aleyhissalatu vesselam'a haber verdim. O, soyle dua buyurdu:
"Allahim bize Medine'yi sevdir. Tipki Mekke'yi sevdigimiz gibi, hatta fazlasiyla! Allahim onun havasini sihhatli kil. Onun muddunu, sa'ini hakkimizda mubarek eyle. Onun hummasini al, Cuhfe'ye koy!"
Buhari, Fezailu'l-Medine 11, Menakibu'l-Ensar 46, Marda 8, 22, 43; Muslim, Hacc 480, (1376); Muvatta, Cami' 14, (2, 890, 891).

4570 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam soyle dua buyurdular: "Allahim! Mekke'ye verdigin bereketi iki katiyla Medine'ye de ver!"

Buhari, Buyu' 53, Kefaret 5, I'tisam 16; Muslim, Hacc 465, (1368); Muvatta, Cami' 1, (2, 884, 885).


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4561-4570 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.