Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4121-4130 )

IYI MUAMELE

4121 - Hz. Ebu Bekr radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kotu muamele sahibi cennete giremez."
Tirmizi, Birr 29, (1947).

4122 - Rafi' Ibnu Mekis radiyallahu anh -ki Cuheynelidir, Resulullah aleyhissalatu vesselam ile birlikte Hudeybiye seferine katilmistir- anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Iyi muamele artmadir -veya ugurdur dedi- kotu huy da ugursuzluktur."
Ebu Davud, Edeb, 133, (5162, 5163).

KOLEYI AFFETMEK

4123 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Bir adam Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek: "Hizmetciyi ne kadar affedeyim?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam susup cevap vermedi. Adam tekrar:
"Ey Allah'in Resulu! Hizmetcimi ne kadar affedeyim?" diye sordu. bu sefer: "Her gun yetmis kere affet!" cevabini verdi."
Ebu Davud, Edeb 133, (5164); Tirmizi, Birr 31, (1950).

4124 - Ma'rur Ibnu Suveyd rahimehullah anlatiyor: "Ebu Zerr'i gordum, uzerinde bir takim (hulle) vardi, kolesi de ayni sekilde bir takim giyiyordu. Bunun sebebini sordum. Bana su cevabi verdi: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan soyle soyledigini isitmistim:
"Onlar sizin kardesleriniz ve yakin adamlarinizdir. Allah Teala Hazretleri onlari ellerinizin altina (emaneten) koymustur. Kimin kardesi eli altinda ise, yediginden yedirsin, giydiginden giydirsin, yapamayacagi is buyurmayiniz, eger buyurursaniz onlara yardim edin."
Buhari, Iman 22, Itk 15, Edeb 44; Muslim, Eyman 40 (1661); Ebu Davud, Edeb 133, (5157, 5158, 5161); Tirmizi, Birr 29, (1946).

4125 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Birinize hizmetcisi yemegini getirince, onu beraber yemek uzere oturtmayacaksa, hic olsun bir iki lokma veya bir iki yiyecek versin. Zira yemegin hararet (pisirme) ve muamele (zahmeti)ni o cekmistir."
Buhari, Et'ime 55, Itk 18; Tirmizi, Et'ime 44, (1854); Ebu Davud, Et'ime 51, (3846); Muslim, Eyman 42, (1663).

HIZMETCININ DOVULMESI VE KAZFI

4126 - Ebu Sa'idi'l-Hudri radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz hizmetcisini dovunce, hizmetci Allah'in ismini zikrede(rek Allah askina vurma diye)cek olursa derhal elinizi kaldirin."
Tirmizi, Birr 32, (1951).

4127 - Muaviye Ibnu Suveyd Ibni Mukarrin anlatiyor: "Bizim bir azadlimiza bir tokat attim ve kactim. Sonra ogleden az once dondum, babamin arkasinda namaz kildim. Babam azadliyi da beni de cagirdi. Sonra hizmetciye: "Misilleme (onun yaptigininin mislini) yap!" dedi. Hizmetci affetti. Bunun uzerine babam anlatti: "Biz Beni Mukarrin, Resulullah aleyhissalatu vesselam zamaninda tek bir hizmetciye sahiptik. Ona birimiz bir tokat vurdu. Bu hadise Aleyhissalatu vesselam'in kulagina ulasmisti: "Onu azad edeceksiniz!" emir buyurdular. Kendisine: "Ondan baska hizmetcileri yok!" dendi. Bunun uzerine: "Oyleyse onu hizmetlensinler. Ancak ne zaman ondan mustagni olurlarsa, derhal yol versinler!" buyurdular."
Muslim, Eyman 31, (1658); Tirmizi, Nuzur 14, (1542); Ebu Davud, Edeb 133, (5166, 5167).

4128 - Ebu Mes'ud el-Bedri radiyallahu anh anlatiyor: "Ben koleme kamciyla vuruyordum. Arkamdan bir ses isittim. "Ebu Mes'ud, bil!" diyordu. Ofkeden sesi taniyamadim. Bana yaklasinca onun Resulullah aleyhissalatu vesselam oldugunu gordum.
"Ebu Mes'ud bil! Ebu Mes'ud bil!" diyordu. Kamciyi elimden attim.
"Ebu Mes'ud bil! Allah senin uzerinde senin bunun uzerindekinden daha fazla muktedir" dedi. Ben: "Bundan sonra ebediyen kole dovmeyecegim" dedim."
Muslim, Eyman 34, (1659); Ebu Davud, Edeb 133, (5159, 5160); Tirmizi, Birr 30, (1949).

4129 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim kolesine kazif'ta bulunursa (zina isnadi yaparsa), kolesi bu iftiradan beri ise, Kiyamet gunu celde uygulanir. Dedigi dogru ise o baska."
Buhari, Hudud 45; Muslim, Eyman 77, (1660); Ebu Davud, Edeb 133, (5165); Tirmizi, Birr 30, (1948).

KOLENIN TESMIYESI

4130 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sizden kimse "kolem", "cariyem" demesin. Kole de Rabbi (sahibim), rabbeti (sahibem) demesin. Malik (efendi) "Oglum" "kizim" desin. Memluk (kole) de Seyyidi (efendim), seyyideti desin. Zira hepiniz memluklersiniz. Rabb de aziz ve celil olan Allah'tir."

Buhari, Itk 17; Muslim, Elfaz 14, (2249); Ebu Davud, Edeb 83, (4975, 4976).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4121-4130 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.