Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4101-4110 )

HADISIN YAZILMASI

4101 - Ibnu Amr Ibni'l-As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan isittigim her seyi yaziyordum. Kureys bu isten beni men etti. Dediler ki: "Sen her (isittigin) seyi yaziyorsun, halbuki Resulullah aleyhissalatu vesselam bir insandir, memnun ve ofkeli halde de konusur."
Bunun uzerine yazmaktan vazgectim. Sonra durumu Resulullah aleyhissalatu vesselam'a anlattim. Parmagi ile agzina isaret ederek:
"Yaz, nefsimi elinde tutan Zata yemin olsun, ondan haktan baska bir sey cikmaz!" buyurdu."
Ebu Davud, Ilim 3, (3646).

4102 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Ensardan bir zat Resulullah aleyhissalatu vesselam'a (hafizasini) sikayet ederek dedi ki: "Ey Allah'in Resulu! ben senden hadis isitiyorum, cok hosuma gidiyor, ancak hafizamda tutamiyorum. Resulullah aleyhissalatu vesselam ona su cevabi verdi:
"Sag elini yardima cagir!" ve eliyle yazma isareti yapti."
Tirmizi, Ilm 12, (2668).

4103 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gun, halka) hitabetti, -(Ebu Hureyre, hadisin vurudu ile ilgili) bir kissa anlatti- (hadiste su ibare de vardi:) "Ebu Sah dedi ki: "Ey Allah'in Resulu! (bu hutbeyi) bana yaziverin!" Bu taleb uzerine Aleyhissalatu vesselam: "Evet Ebu Sah'a yaziverin!" emir buyurdular."
Tirmizi, Ilim 12, (2669); Buhari, Ilm 39, Lukata 7, Diyat 8; Ebu Davud, Ilm 3, (3649).

4104 - Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh diyor ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in Ashabi arasinda Ibnu Amr haric, benden daha cok hadis bilen yoktu. (Onun beni gecmesi suradan ileri geliyordu:) O hadisleri yaziyordu, ben ise yazmiyordum."
Buhari, Ilm 39; Tirmizi, Ilm, (2670).

4105 - Zeyd Ibnu Sabit radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bana emretti, ben de onun icin, Suryanice (yahudi) yazisini ogrendim. Soyle demisti: "Allah'a yemin olsun, ben yazi isimde yahudiye emniyet edemiyorum!"
(Zeyd) der ki: "Allah'a yemin olsun bir ayin yarisi gecmeden, o yaziyi ogrendim ve hazakat kazandim. Resulullah'in onlara olan mektuplarini yaziyor, onlarin gonderdiklerini de ona okuyordum."
Buhari, Ahkam 40; Ebu Davud, Ilm 2, (3645); Tirmizi, Istizan 22, (2716).

4106 - el-Muttalib Ibnu Abdillah Ibni Hantab radiyallahu anh anlatiyor: "Zeyd Ibnu Sabit Hz. Muaviye radiyallahu anhuma'nin yanina girmisti. Hz. Mu'aviye ona bir hadisten sual etti. Zeyd de hadisi ona soyledi. Hz. Muaviye (orada hazir bulunan bir adama) hadisi yazmasini emretti. Zeyd mudahalede bulunarak Resulullah aleyhissalatu vesselam, hadislerinden hic bir sey yazmamamizi emretmisti" dedi. Bunun uzerine Hz. Muaviye yazilani derhal imha etti."
Ebu Davud, Ilm 3, (3647).

4107 - Ebu Sa'idi'l-Hudri radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam soyle emrettiler: "Benden kur'an disinda bir sey yazmayin. Kim, Kur'an'dan baska bir sey yazmis ise, onu imha etsin."
Muslim, zuhd 72, (3004).

ILMIN KALDIRILMASI

4108 - Ibnu Amr Ibni'l-As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah ilmi (verdikten sonra), insanlarin (kalbinden) zorla sokup almaz. Fakat ilmi, ulemayi kabzetmek suretiyle alir. Ulema kabzedilir, oyle ki, tek bir alim kalmaz. Halk da cahilleri kendine reis yapar. Bunlara meseleler sorulur, onlar da ilme dayanmaksizin (kendi reyleriyle) fetva verirler, boylece hem kendilerini hem de baskalarini dalalete atarlar."
Buhari, Ilim 34, I'tisam 7; Muslim, ilm 13, (2573); Tirmizi, ilm 5, (2654).

4109 - Ebu'd-Derda radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ile beraberdik. Gozunu semaya dikti. Sonra: "Su anlar, ilmin insanlardan kapip kacirildigi anlardir. Oyle ki, bu hususta insanlar hicbir seye muktedir olamazlar!" buyurdular.
Ziyad Ibnu Lebid el-Ensari araya girip: "Bizler Kur'an'i okuyup dururken ilim bizlerden nasil kapip kacirilir? Vallahi biz onu hem okuyacagiz, hem de cocuklarimiza, kadinlarimiza okutacagiz!" dedi. Resulullah da: "Anasiz kalasin, ey Ziyad, ben seni Medine fakihlerinden sayiyordum. (Bak) iste Tevrat ve Incil, yahudilerin ve nasranilerin elinde, onlarin ne isine yariyor (sanki onunla amel mi ediyorlar)?" buyurdu. Cubeyr der ki: "Ubade Ibnu's-Samit radiyallahu anh'a rastladim. Kardesin Ebu'd-Derda ne soyledi, isittin mi? dedim. Ve ona Ebu'd-Derda'nin soyledigini haber verdim. bana: "Ebu'd-Derda dogru soylemis, dilersen kaldirilacak olan ilk ilmin ne oldugunu sana haber vereyim: Insanlardan kaldirilacak olan ilk ilim husu'dur. Buyuk bir camiye girip husu uzere olan tek sahsi goremiyecegin vakit yakindir!" dedi."
Tirmizi, Ilm 5, (2655).


4110 - Omer Ibnu Abdilaziz rahimehullah'dan nakledildigine gore, (Medine valisi) Ebu Bekr Ibnu Hazm'a soyle yazmistir: "Bak, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in hadisinden ne varsa yaz. Zira ben, ilmin kaybolmasindan ve ulemanin gitmesinden korkuyorum. Resulullah aleyhissalatu vesselam'in hadisinden baska bir sey kabul etme. Alimler ilmi yaysinlar, ilim icin (herkese acik yerlerde) halkalar teskil etsinler, ta ki bilmeyenler de boyle



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4101-4110 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.