Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3991-4000 )

3991 - Imran Ibnu Husayn radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bizi daglama yapmaktan nehyetti. Ancak biz, (ona basvurmaya zorlayan) durumlarla karsilastik. Bircok defalar daglama yaptik. (Sunnete muhalefetimiz sebebiyle) rahatsizligimizdan kurtulus bulamadik."
Tirmizi, Tibb 10, (2050); Ebu Davud, Tibb 7, (3865).

RUKYE VE TEMIMENIN (MUSKANIN) CEVAZI

3992 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Beni Amr Ibni Hazm'a yilana karsi rukye yapma ruhsati tanidi. Biz Resulullah aleyhissalatu vesselam ile birkilkte otururken bizden bir kimseyi akrep soktu. Bir adam: "Ey Allah'in Resulu, buna rukye yapayim mi?" diye sordu. "Sizden kim kardesine faydali olabilecekse hemen olsun" buyurdular."
Muslim, Selam 60-61, (2198, 2199).

3993 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bize, zehire karsi, goz degmesine karsi, nemle kurduna karsi rukye yapmamiza ruhsat tanidi."
Muslim, Selam 58, (2196); Ebu Davud, Tibb 18, (3889); Tirmizi, Tibb 15, (2057).

3994 - Ebu Davud'un bir diger rivayetinde: "Rukye sadece goz degmesine veya zehire veya kesilmeyen kana karsi yapilir" denmistir.
Ebu Davud, 18, (3889).

3995 - Yine Ebu Davud'un Sehl Ibnu Huneyf'ten yaptigi bir diger rivayetinde: "Rukye sadece nefse (insana degen gozden), veya zehire veya sokmaya karsi vardir."
Ebu Davud, Tibb 18, (3888).

3996 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, humma'ya ve butun agrilara karsi su duayi okumamizi ogretmisti: "Bismillahi'l-Kebiri euzu billahi'l-Azimi min kulli irkin na'arin ve min serri harri'n nar." "Ulu Allah'in adiyla, kanla kabaran her bir damardan ve ates hararetinin serrinden buyuk Allah'a siginirim."
Tirmizi, Tibb 26, (2076).

3997 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir hastaya geldigi veya kendisine bir hasta getirildigi zaman su duayi okurdu: "Ey insanlarin Rabbi, aciyi gider, sifa ver, sen Safisin. Senin sifandan baska sifa yoktur. Senden hicbir hastaligi haric tutmayan sifa istiyoruz."
Tirmizi, Da'avat 122, (3560). Rivayet Buhari'de Hz. Aise'den gelmistir. Marda 20, Tibb 39.

3998 - Sabit Ibnu Kays Ibni Semmas radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, ben hasta iken yanima gelip su duayi okudu: "Ey insanlarin Rabbi! Sabit Ibni Kays Ibni Semmas'tan aciyi kaldir." Sonra (Medine'nin) Buthan (nam vadi)den toprak alarak bir kadehe koydu, uzerine su dokup nefes etti, sonra (su ile karisan bu topragi) ustume serpti."
Ebu Davud, Tibb 18, (3885).

3999 - Ebu Sa'idi'l-Hudri radiyallahu anh anlatiyor. "Resulullah aleyhissalatu vesselam cinlerden ve insanin goz (degmes)inden (cesitli dualar okuyarak) Allah'a siginirdi. Muavvizeteyn (Nas ve Felak sureleri) nazil olunca bu iki sureyi esas aldi, digerlerini terketti."
Tirmizi, Tibb 16, (2059); Ibnu Mace, Tibb 33, (3511).

4000 - Yine Ebu Sa'idi'l-Hudri radiyallahu anh anlatiyor: "Cibril aleyhisselam Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina geldi ve: "Ey Muhammed, hasta misin? diye sordu. "Evet!" cevabini alinca, Cibril aleyhisselam su duayi okudu: "Bismillahi erkike, min kulli dain yu'zike ve min serri kulli nefsin ev aynin hadisin. Allahu yesfike, bismillahi erkike. (Seni Allah'in adiyla, sana eza veren butun hastaliklara karsi, butun kotu nefis ve hasedci gozlere karsi sana okuyorum. Allah sana sifa versin, ben Allah'in adiyla sana dua ediyorum)."

Muslim,Selam 40, (2186); Tirmizi, Cenaiz 4, (972).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3991-4000 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.