Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3051-3060 )

3051 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "(Babam) Omer Ibnu'l Hattab'in cenaze namazi mescidde kilindi.''
Muvatta, Cenaiz 23, (1, 230).

3052 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim cenaze namazini mescidin icinde kilarsa kendisine (bir sevap) yoktur'' -bir nushada- "aleyhinde bir sey yoktur."
Ebu Davud, Cenaiz 54, (3191).

3053 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Siyahi bir kadin -veya bir genc- mescidin kayyumluk hizmetini yurutuyor (supurup temizliyor)du. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir ara onu goremez oldu. "Kadin -veya genc- hakkinda (ne oldu?'' diye) bilgi sordu.
"O oldu!'' dediler. Bunun uzerine
"Bana niye haber vermediniz?'' buyurdular. Ashab sanki kadincagizin -veya gencin- olumunu (muhim addetmeyip) kucumsemislerdi. Aleyhissalatu vesselam: "Kabrini bana gosterin!" diye emrettiler. Kabir gosterildi. Resul-i Ekrem kadinin kabri uzerine cenaze namazi kildi. Sonra:
"Bu kabirler, sahiplerine karanlikla doludur. Allah, onlar icin kildiginiz namazla kabirleri onlara aydinlatir" buyurdular."
Buhari, Cenaiz 67, Salat 72, 74; Muslim, Cenaiz 71, (956); Ebu Davud, Cenaiz 67, (3203).

3054 - Hz. Enes (radiyallahiu anh): "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir kabrin uzerinde namaz kildi'' buyurmustur.''
Muslim, Cenaiz 70, (955).

3055 - Ibnu'l-Museyyeb (rahimehullah) anlatiyor: "Ummu Sa'd (radiyallahu anha), Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yokken vefat etti. Gelince uzerine namaz kildi. Bu esnada bir ay gecmisti.''
Tirmizi, Cenaiz 47, (1038).

3056 - Ukbe Ibnu Amir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Uhud sehidleri icin sekiz yil sonra, sanki dirilerle (de) olulerle (de) vedalasiyormuscasina cenaze namazi kildi..''
Ebu Davud, Cenaiz 75, (3223, 3224); Nesai, Cenaiz 61, (3, 61, 62).

3057 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Bugun Habesli salih bir kimse oldu, haydi uzerine namaz kilin.''
Ravi der ki: "Hemen saf yaptik (namaza durduk), ben ikinci safta -veya ucuncude- idim. Aleyhissalatu vessalam onun uzerine (giyabinda) namaz kildi.''
Buhari, Cenaiz 55, 54, Menakibu'l Ensar 38; Muslim, Cenaiz 64, (952); Nesai, Cenaiz 72, (4, 69, 70).

3058 - Ebu Berze el-Eslemi (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Maiz Ibnu Malik'in cenazesine namaz kilmadi. Ancak ona namaz kilinmasini yasaklamadi da."
Ebu Davud, Cenaiz 52, (3186).

3059 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a uzerinde borc olan bir olu getirildigi zaman:
"Borcunu odeyecek bir mal birakti mi?'' diye sorardi. Eger yeterli mal biraktigi soylenirse namazini kilardi. Aksi takdirde:
"Arkadasinizin namazini kilin!" derdi. Ancak Allahu Teala Hazretleri Resulune fetihler muyesser ettigi zaman (her getirilenin) namazini kildi ve (borcu var mi? diye) sormadi. Soyle derdi:
Ben mu'minlere nefislerinden evlayim. Oyleyse, kim borc veya agir bir yuk veya horanta birakirsa o banadir, benim uzerimedir. Kim de mal birakirsa o da kendi varislerinedir."
Buhari, Feraiz 4, 15, 25, Kefalet 5, Istikraz 11, Tefsir, Ahzab 1, Nafakat 15; Muslim, Feraiz 14, (1619); Tirmizi, Cenaiz, 69, (1070); Nesai, Cenaiz 67, (4, 66).

3060 - Cabir Ibnu Semure (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a, kendisini olduren bir adam getirilmisti, uzerine namaz kilmadi."

Muslim; Cenaiz 107, (978); Tirmizi, Cenaiz 68, (1068); Nesai, Cenaiz 68, (4, 66).




Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.



----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3051-3060 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.