47 - Muhammed Suresi - Yaşar Nuri Öztürk Meali
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Küfre saplanıp Allah'ın yolundan alıkoyanların yapıp
ettiklerini O, boşa çıkarmıştır.
2. İman edip barışa/hayra yönelik işler yapanlar ve Muhammed'e
indirilene -ki o onların Rablerinden bir haktır- inanmış olanlara gelince,
Allah onların çirkin davranışlarını örtmüş ve gönüllerini barışa yöneltmiştir.
3. Bu böyledir; çünkü küfre batanlar boş ve tutarsıza
uymuşlardır. İman edenler ise Rablerinden gelen hakka uymuşlardır. İşte Allah,
insanlara kendi durumlarını bu şekilde örnekleyerek anlatır.
4. Küfre batmışlarla burun buruna geldiğinizde, boyunlar
vurulur. Nihayet onları bastırıp sindirdiğinizde, antlaşma bağını sıkı
bağlayın. Artık bundan sonrası ya bir bağışlama ya bir fidyedir. Nihayet, harp,
ağırlıklarını yere bırakır. İşte böyle! Eğer Allah dileseydi, onlardan öc
alırdı. Ama kiminizi kiminizle denemek için böyledir. Allah yolunda öldürülenlerin
amelleri asla göz ardı edilmeyecektir.
5. Onları doğruya/iyiye/güzele kılavuzlayacak ve kalpleri
ıslah edecektir/ barışa yöneltecektir.
6. Ve onları, kendilerine tanımlamış olduğu o cennete
koyacaktır.
7. Ey iman sahipleri! Eğer siz Allah'a yardım ederseniz, Allah
da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.
8. Küfre sapanlara gelince, kayıp ve yıkım onlara! Yapıp
ettiklerini boşa çıkardı onların.
9. Bu böyledir; çünkü onlar Allah'ın indirdiğini tiksindirici
bulmuşlardır, Allah da onların tüm amellerini boşa çıkarmıştır.
10. Onlar yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin
sonlarının nasıl olduğuna bir bakmıyorlar mı? Allah onları yerle bir etmiştir.
Şu inkâr edenlere de onlara yapılanın aynısı yapılacaktır.
11. Bu böyedir; çünkü Allah, iman edenlerin Mevlâ'sıdır. Küfre
sapanların ise Mevlâ'sı yoktur.
12. Şu bir gerçek ki, Allah, iman edip barışa/hayra yönelik
işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Küfre
sapanlarsa zevk edip eğlenmeye bakarlar; davarların yediği gibi yer-içerler.
Varacakları yer ateştir onların.
13. Seni yerinden çıkaran o kentinden çok daha kuvvetlice nice
kentler vardı ki, biz hepsini helâk ettik; hiçbir yardımcıları olmadı.
14. Rabbinden açık bir kanıt üzere olan, amelinin çirkinliği
kendisine süslü gösterilip de boş arzularına uyanlara benzer mi?
15. Sakınanlara vaat olunan cennetin durumu şöyledir: Orada,
bozulmayan sudan ırmaklar; tadı bozulmayan sütten nehirler, içenlere lezzet
sunan bir şaraptan nehirler, süzme bir baldan oluşan nehirler var. Ve orada
kendileri için her türlü meyvenin yanında, Rablerinden bir de bağışlanma var.
Bu nimetler içindekiyle, uzun süre ateşte kalıp da içirildiği sıcak su
tarafından bağırsakları parçalanan kimse aynı olur mu?
16. İçlerinden bir kısmı seni dinler, sonra senin yanından
çıktıklarında, kendilerine ilim verilmiş olanlara şöyle sorarlar: "Az önce
ne söyledi?" İşte bunlar, Allah'ın, kalplerine mühür bastığı kimselerdir,
boş arzularının ardına düşmüşlerdir.
17. Kılavuzlarını bulmuş olanlara gelince, Allah onların
hidayetini artırmış ve korunma imkânlarını kendilerine vermiştir.
18. Kıyametin ansızın tepelerine inmesinden başka neyi
bekliyorlar? Onun belirtileri zaten gelmiştir. O onlara gelip çatınca, ibret
almaları neye yarar?!
19. Allah'tan başka tanrı olmadığını kuşkusuzca bil! Hem kendi
günahın için hem de mümin erkeklerle mümin kadınlar için af dile. Allah sizin,
dönüp dolaşacağınız yeri de varıp ulaşacağınız yeri de bilir.
20. İman edenler derler ki: "Bir sure indirilseydi olmaz
mıydı?" Fakat hükmü kesinleşmiş bir sure indirilip de içinde savaş da
anılınca, kalplerinde maraz olanların, ölüm baygınlığına tutulmuş bir bakışla
sana baktıklarını görürsün. Onlara uygun olan da odur.
21. İtaat ve güzel bir söz! İş budur. İş ciddileşince, Allah'a
verdikleri söze sadık olsalardı kendileri için daha iyi olurdu.
22. Demek iş başına gelecek olsanız/savaştan geri kalacak
olsanız, ülkede fesat çıkarıp rahimleri parçalayacaksınız.
23. İşte bunlardır, Allah'ın kendilerine lanet edip kulaklarını
sağır, gözlerini de kör ettiği kimseler...
24. Peki bunlar, Kur'an'ın anlamını inceden inceye
düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpler üzerinde o kalplerin kilitleri mi var?
25. Hidayet kendilerine açıkça belli olduktan sonra arkalarına
dönenlere şeytan fit vermiş, sonu gelmez arzuların/ümitlerin ardına takmıştır
onları.
26. Bu şundandır: Bunlar, Allah'ın indirdiğinden tiksinenlere,
"Bazı işlerde size itaat edeceğiz." demişlerdi. Fakat Allah onların
gizlediklerini biliyor.
27. Melekler onların yüzlerine ve sırtlarına vurarak canlarını
alacakları zaman, bakalım nasıl olacak?!
28. Olacak olan budur! Çünkü onlar, Allah'ı öfkelendiren
şeylerin peşine düştüler, O'nun hoşnutluğundan tiksindiler; sonunda Allah bütün
amellerini boşa çıkardı.
29. Yoksa o kalplerinde maraz olanlar, Allah kendilerinin
şiddetli kinlerini hiçbir zaman ortaya çıkarmayacak mı sandılar?
30. Dileseydik onları sana mutlaka gösterirdik de sen onları
yüzlerinden kesinlikle tanırdın. Zaten sen onları, sözlerinin tarzından da
tanırsın. Allah tüm yaptıklarınızı biliyor.
31. Yemin olsun, içinizden gayret gösterip didinenlerle
sabredenleri bilinceye kadar, sizi belalarla imtihan edeceğiz. Haberlerinizi de
eleyip tarayacağız.
32. Nankörlüğe sapıp Allah yolundan alıkoyanlar ve hidayet
kendilerine tam bir şekilde belli olduktan sonra resule kafa tutanlar, Allah'a
hiçbir şekilde zarar veremezler. O, onların amellerini işe yaramaz hale
getirecektir.
33. Ey iman edenler! Allah'a itaat edin; resule de itaat edin!
Amellerinizi işe yaramaz hale getirmeyin.
34. İnkâr edip Allah yolundan döndüren, sonra da küfre
saplanmış olarak ölenler yok mu, Allah onları asla affetmeyecektir.
35. Gevşemeyin, üstün durumda olduğunuz halde antlaşmaya davet
etmeyin! Allah sizinledir; amellerinizi asla yitirmeyecektir.
36. Şu iğreti dünya hayatı, sadece bir oyun ve eğlencedir. Eğer
iman eder korunursanız, Allah, ödüllerinizi verecek ve sizden mallarınızı
istemeyecektir.
37. Eğer onları isteyip bunun için sizi zorlasaydı, cimrilik
ederdiniz, böylece Allah şiddetli kinlerinizi ortaya çıkarırdı.
38. İşte sizler, Allah yolunda harcamaya çağırılan
insanlarsınız. Ama bir kısmınız cimrilik ediyor. Oysaki, cimrilik eden kendi
aleyhine cimrileşmiş olur. Allah Ganî'dir; yoksul olan sizlersiniz. Eğer yüz
çevirirseniz, Allah yerinize başka bir toplum getirir. Ve onlar, sizin
benzerleriniz olmazlar.
Yaşar Nuri Öztürk Meali - Kuranı Kerim
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| |