49 - Hucurat Suresi - Yaşar Nuri Öztürk Meali
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Ey iman edenler! Allah'ın ve resulünün önüne geçmeyin! Allah'tan korkun!
Allah gerçekten çok iyi duyan ve gereğince bilendir.
2. Ey iman edenler! Seslerinizi o Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin!
Kiminizin kiminize bağırarak konuştuğu gibi, onun huzurunda sözü yükseltmeyin!
Yoksa siz hiç farkında olmadan amelleriniz eriyip gider.
3. Allah resulünün huzurunda seslerini alçaltanlar var ya, onlar Allah'ın,
gönüllerini takva için imtihan ettiği kişilerdir. Bir bağışlanma vardır onlar
için, bir büyük ödül vardır.
4. Odalarının arkasından sana seslenenlere gelince, onların çoğu aklını
çalıştırmamaktadır.
5. Eğer onlar, sen yanlarına çıkıncaya dek sabretmiş olsalardı, kendileri için
elbette daha hayırlı olurdu. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.
6. Ey iman sahipleri! Özü-sözü bozuk birisi size bir haber getirdiğinde, hemen
araştırıp inceleyin/delil arayın! Yoksa bilgisizlikle bir topluluğu suçlar da
yapmış olduğunuza pişmanlık duyar hale gelirsiniz.
7. Bilin ki, Allah'ın resulü içinizdedir. Eğer o çoğu işte size uysaydı,
gerçekten zorlukla karşılaşır, sıkıntıya düşerdiniz. Ama Allah, imanı size
sevdirmiş ve onu gönüllerinizde süslemiştir. Ve size küfrü, öz-söz bozukluğunu,
isyanı çirkin göstermiştir. Rüşte ermiş olanlar işte bunlardır;
8. Allah'tan bir lütuf ve nimet olarak. Alîm'dir Allah, Hakîm'dir.
9. Müminlerden iki zümre çarpışırlarsa, onların aralarında hemen barışı kurun!
Eğer onlardan biri öteki aleyhine sınır tanımazlık edip saldırırsa, azgınlık
edenle, Allah'ın emrine dönünceye kadar savaşın. Eğer vazgeçerse, yine ikisi
arasını adalet ve dürüstlükle sulh edin. Kuşkusuz, Allah adalette titiz
davrananları sever.
10. Şu bir gerçek ki, müminler sadece kardeştirler. O halde kardeşleriniz
arasında barışı sağlayın ve Allah'tan sakının ki, size merhamet edilebilsin.
11. Ey inananlar! Bir topluluk başka bir toplulukla alay etmesin! Olabilir ki,
alay ettikleri topluluk kendilerinden hayırlıdır. Kadınlar da başka kadınlarla
alay etmesinler. Alay ettikleri, kendilerinden hayırlı olabilir. Öz
benliklerinizi ayıplamayın/kendi nefislerinizde ayıplar aramayın; birbirinize
lakaplar yakıştırmayın. İmandan sonra sapıklıkla adlanmak ne kötü şeydir! Kim
ki tövbe etmez, işte böyleleri zalimlerdir.
12. Ey iman edenler! Zandan çok sakının! Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Sinsi
casuslar gibi ayıp aramayın! Gıybet ederek biriniz ötekini arkasından
çekiştirmesin! Sizden biri, ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi? Bakın bundan
iğrendiniz. Allah'tan sakının! Hiç kuşkusuz, Allah tövbeleri çok kabul eden,
rahmeti sonsuz olandır.
13. Ey insanlar! Biz sizi, bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve örfler yoluyla
tanışıp kaynaşasınız diye sizi milletlere, boylara ayırdık. Hiç kuşkusuz, Allah
katında en seçkininiz, sakınılması gereken şeylerden en çok sakınanınızdır.
Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır.
14. Bedeviler: "İman ettik." dediler. De ki: "Siz iman
etmediniz. Ancak "Müslüman olduk" deyin. İman sizin kalplerinize
girmemiştir. Eğer Allah'a ve resulüne itaat ederseniz Allah, yapıp
ettiklerinizden hiçbir şey eksiltmez. Çünkü Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir."
15. Müminler ancak şu kimselerdir ki, Allah'a ve resulüne iman ederler; sonra
hiçbir kuşkuya düşmezler ve mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda didinirler.
İşte bunlardır, özü-sözü birbirine uyanlar.
16. De ki: "Siz Allah'a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysaki Allah, gökte ne
var, yerde ne var hepsini bilir. Allah her şeyi çok iyi bilmektedir."
17. İslam'a girmelerini senin başına kakıyorlar. De ki: "İslamınızı benim
başıma kakmayın! Aksine, eğer özü-sözü doğru insanlarsanız, sizi imana
kılavuzladığı için Allah hepinizi minnet borcu altına sokar."
18. Şu bir gerçek ki, Allah göklerin ve yerin gaybını bilir. Allah,
yaptıklarınızı iyice görmektedir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali - Kuranı Kerim
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| |